Koleksiyonerlik tutkusunu, açtığı müzede ve yayınladığı birbirinden ilginç ve bir o kadar nadide kitaplarla devam ettiren Halûk Perk, hobisini meslek edinenlerden. Çıktığı koleksiyonerlik yolculuğunda başından geçenleri, Türkiye’deki ve dünyadaki bu saha ile ilgili farklılıkları sizlerle paylaştı.
Halûk Bey, hayat hikâyenizle başlayalım…
Benim asıl mesleğim avukatlık. Hukukçu olmakla beraber okul yıllarımda okumayı fazla sevmeyen biriydim. Özellikle tarihe hiç alâka duymazdım. Fakat hukuk fakültesinde biraz okumaya başladım. Fakülteden sonra kendimi toparladığım zaman farklı şeyler denemek maksadıyla resimler almaya başladım. Bir hobi olarak sanat tarihine yöneldim. Daha sonra arkeolojik eser koleksiyonculuğuna merak sardım. Tarihi sevmeyen Halûk, şimdi tarih müptelası oldu. Benim genimde tarihe merak varmış; fakat eğitim sistemimiz yüzünden çok uzak kalmışız. Ben öyle düşünüyorum. Daha sonra bu koleksiyonerliğim müzeye dönüştü. Son 15-20 senem tamamen koleksiyon yönetimi üzerine kurulu.
Yazının devamını Yedikıta Dergisi 109. sayısından (Eylül 2017) okuyabilirsiniz.
“Serhaddin ucunda bir gölge, bir dua gibi durur bazı yerler. Deliorman da onlardan biridir; sessiz,…
Cihan hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman, son seferinden hemen önce yazdığı vasiyetnamesinde su hizmetinden bahsediyordu…
Anadolu topraklarında dikilitaş formundaki en büyük Türkçe kitabe, Germiyanoğluları zamanında dikilmiştir. Kütahya’da bulunan kitabe, taş…
“Her gün için bir parça ekmeğim ve ibadet edeceğim bir mescidim olsun, bu bana yeter.”
Bir şehir nasıl marka olur? Veya bir şehir nasıl pazarlanır? Bu sorulara en isabetli cevabı,…
Bu makalemizde İslâm şehirciliğinin ilk dönemlerine ve şehir müelliflerinin ilk misallerine temas edeceğiz…