İlim ve irfan sahasında çalışmaları ve kitaplarıyla ismi hatırlardan silinmeyecek Ali Emiri Efendi, tam 90 sene önce vefat etmiş, dengi ender bulunur bir hazine, bir ayaklı kütüphane idi…
67 senelik hayatı tamamıyla kitaplar arasında geçmişti. Bu uzun meşguliyetin, sahibine nasıl ve ne kadar ilim irfan kazandırdığı şöyle tahmin olunabilir: O her tayin olunduğu vilayetin kütüphanelerini ve kıymetli eserlerini inceler, hatta bazen bir kitap için memuriyetini bile değiştirirdi. Tarih ve edebiyat tarihinde bilgisi pek fazlaydı. Tanınmış ve tanınmamış birçok şairin şiirlerini hafızasında tutar, sorulduğu ve icap ettiği vakit şairin geniş hayat hikâyesiyle beraber şiirini okurdu. Hayatının son zamanlarına kadar hafızası kuvvetini korumuş, bazen kütüphane memurlarının numarasıyla bulamadığı bir kitabın şeklini ve yerini tarif ederek buldurmuştu.
Ali Emiri Efendi, Batılıların bibliyofil dedikleri bir kitapkurdu idi. Parasının büyük kısmını kitaba verir, pek sade ve kanaatkâr yaşardı. Nafakasından bile keserek kitap satın almak onun için bir tutku, bir aşk idi adeta. Bu iptilası mükemmel bir kütüphaneye sahip olmaktan ziyade okuma aşkından ileri gelirdi. Yani kütüphanesinde Avrupa’daki bazı zenginler ve bizdeki âlimler gibi sayfaları açılmamış kitap yoktu.
Yazının devamını Yedikıta Dergisi Ağustos (72. Sayı 2014) sayısından okuyabilirsiniz.
“Serhaddin ucunda bir gölge, bir dua gibi durur bazı yerler. Deliorman da onlardan biridir; sessiz,…
Cihan hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman, son seferinden hemen önce yazdığı vasiyetnamesinde su hizmetinden bahsediyordu…
Anadolu topraklarında dikilitaş formundaki en büyük Türkçe kitabe, Germiyanoğluları zamanında dikilmiştir. Kütahya’da bulunan kitabe, taş…
“Her gün için bir parça ekmeğim ve ibadet edeceğim bir mescidim olsun, bu bana yeter.”
Bir şehir nasıl marka olur? Veya bir şehir nasıl pazarlanır? Bu sorulara en isabetli cevabı,…
Bu makalemizde İslâm şehirciliğinin ilk dönemlerine ve şehir müelliflerinin ilk misallerine temas edeceğiz…