“Cilt”, kitapları koruyan bir mahfaza ve iç güzelliğini yansıtan bir örtü olmasının yanında, mücellitlerin elinde en güzel şekilde işlenerek bir sanat eseri haline dönüşmektedir.
Eskiler, “zâhir bâtının aynasıdır” sözüyle, içteki güzelliklerin insanın dışına yansıdığına işaret etmişlerdir. Aynı darbımeseli, kitap süsleme sanatlarından biri olan ciltçilik için de kullanmak mümkündür.
Arapça “deri” manasına gelen “cilt”, nasıl bir mahfaza ve örtü olmasının yanında, iç güzelliğin aynası vazifesini görmekteyse; kitapları koruyan, örten ciltler de mücellitlerin (cilt yapan kişi) elinde en güzel şekilde işlenerek bir sanat eseri haline dönüşmektedir.
Cilt kelimesinin rağbet bulmasının önemli bir sebebi de bu iş için en uygun malzemenin deri olmasıdır. Yani cilt sanatının belli bir gelişmeye ulaşmasında, dericiliği iyi bilmenin de mühim yeri vardır. Bunun yanı sıra cilt sanatını, hat, tezhip, minyatür, katı’, murakka, hâk ve ebrû gibi sanatların bir mahsulü olarak görmek yerinde olur. Zira, cilt yapımında bu sanatların hepsinden faydalanılmaktadır.
Yazının devamını Yedikıta Dergisi Aralık (16. Sayı 2009) sayısından okuyabilirsiniz.
Selçuklu sultanlarının Haremeyn’e olan bağlılıkları ve İslâm ümmetine hizmet etme arzusu, her şeyin üzerinde olmuştur.…
Çanakkale’de bir yanda düşmanla göğüs göğüse çarpışılırken, diğer yanda yakıcı sıcak, toz bulutları, sinekler ve…
Bir fotoğraf karesinin arkasında yer alan ifadeler, sadece bir fotoğrafı değil, o ânın içindeki bütün…
Tarihin en kudretli hükümdarlarından biri olan Sultan Süleyman Han’ın uzun ve zaferlerle dolu saltanatı, kudretinin…
Selçuklu döneminde sultanlarla birlikte vezirler ve önde gelen devlet adamları da mukaddes beldelere hizmet etmeyi…
Hac emîrliği, Abbasîler ve Selçuklular devrinde güvenliğin ötesinde siyasî ve dinî otoritenin de sembolü olmuştur.…