Dünya Tarihi

KIBRIS’TAN OSMANLI GEÇTİ

Kıbrıs Adası Sicilya ve Sardinya’dan sonra Akdeniz’in üçüncü büyük adası… Bu ada coğrafi ve stratejik konumu sebebiyle tarih boyunca pek çok mücadeleye sahne oldu. Bunun sebebi, adanın doğu Akdeniz ticaret yollarının kavşak noktasında bulunması, Süveyş Kanalı’ndan Hint ve Pasifik Okyanusu’na uzanan deniz yolunun kontrol noktalarından biri olmasıdır. Adaya hâkim otoritenin Ortadoğu’nun yeraltı kaynaklarına giden yollara, dolayısıyla da Ortadoğu devletlerine hükmetmesi söz konusudur. Adanın fethinin 442. Yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyelerinden ve Osmanlı denizcilik tarihinin önde gelen uzmanlarından Prof. Dr. İdris Bostan ile Kıbrıs’ın Osmanlılar tarafından fethini ve günümüze kadar olan süreci ele aldık.

Hocam, öncelikle Osmanlılar için Kıbrıs’ın Akdeniz hâkimiyeti açısından önemi nedir?

Kıbrıs, geçmişte olduğu gibi günümüzde de aynı stratejik önemini korumakta ve mevziî yapılanma değişikliklerinde önemli rol oynamaktadır. Konunun iyi anlaşılabilmesi için sürecin başladığı ilk dönemlere geri gitmek gerekir. Osmanlılar, daha Sultan İkinci Bayezid döneminde (1481–1512) Doğu Akdeniz’i hâkimiyet altına almak için Adana bölgesi dâhil Memlüklere karşı büyük bir harekât başlattıkları sırada bugün 12 Ada olarak bilinen Anadolu’nun güneybatı kıyılarındaki adalar St. Jean Şövalyeleri, Doğu Akdeniz’in en önemli adası Kıbrıs ise Venedik kontrolündeydi ve adeta Osmanlı Anadolusu kuşatma altındaydı.

İkinci Bayezid Han, Memlüklere karşı girişilecek büyük çaplı bir savaşta deniz gücünün önemini önceden gördüğünden donanma inşası için emirler vermişti. 1486-88’de yaşanan Osmanlı-Memlük mücadelesinde donanma, kara ordusundan daha etkin bir rol üstlenmiş oldu. Kara ve denizde yaşanan bu savaşlar sırasında Doğu Akdeniz’de ilişkilerin en iyi takip edildiği yer Kıbrıs adası idi ve ada Osmanlı donanması için hem ikmal yeri olarak ve hem de sığınma limanı olarak ideal bir konumdaydı. İkinci Bayezid Venedik’e Kıbrıs limanlarından yararlanma teklifinde bulunduğunda, Venedik bunun gelecekte kendisi için tehlikeli olacağını düşünerek geri çevirmişti.

Osmanlılar için Kıbrıs’ın önemi bu dönemlerden başlar. Bu dönemde Kıbrıs’ın da içinde yer aldığı Doğu Akdeniz, artık Avrupa devletleri için güvenli değildir. Batı Avrupa devletlerinin coğrafi keşiflere yöneldiği bu süreçte dünya yeniden tanımlanmaktadır.

Yazının devamını Yedikıta Dergisi Ağustos (60. Sayı 2013) sayısından okuyabilirsiniz.

Prof. Dr. İdris Bostan

Recent Posts

Ölüm Yürüyüşünden Zaferle Dönenler Kore’de Türk Esirleri

Kore Savaşı'ndaki Türk askerin disiplin ve dirayeti, Amerikan ordusunun oldukça dikkatini çekmiş ve araştırma konusu…

1 hafta ago

Bizans’ta Katalan Komutan Roger de Flor

Roger de Flor... Kimi zaman iyi bir kumandan, kimi zaman bir hain olarak anıldı. Bir…

1 hafta ago

Dağlardan Çöllere Uzanan Serinlik: Buz Ticareti ve Karcılar

Tarih kitapları, kar hakkında bilgi verirken daha çok onun olumsuz rolünden bahsederler ve bu konuya…

1 hafta ago

Ortamahalle’den Ortahisar’a Trabzon Günlüğü

Şimdi bu dönüşümün ortasında, eski ve yeni Trabzon arasında bir köprü kurarak; anılarımı ve şehri,…

1 hafta ago

İsmi Satır Aralarında Kalmış Bir Büyük Hattat Akşemseddinzâde Mehmed Zeynüddin

Bazı mürekkepler vardır ki çok iz bıraksalar da kendileri görünmezler. İsimleri satır aralarında gizli kalmış,…

1 hafta ago

İlimle Yükselen Medeniyet Selçuklular

Tarih sahnesinde öyle devirler vardır ki yalnızca kılıçla değil, kalemle de hüküm sürülür. Selçuklu asrı,…

1 hafta ago