Hüseyin Avni Bey’in Mektupları

Yarbay Hüseyin Avni Bey’in cephedeki en büyük tesellisi, ailesiyle kurduğu mektuplaşma bağıydı. Savaşın tüm zorluklarına rağmen sevdiklerine düzenli olarak mektuplar gönderir, onlardan gelen haberlerle moral bulur, neşelenirdi. Hüseyin Avni Bey, çocuklarına son derece düşkündü; onlar daima aklında ve dualarındaydı. Oğlu Mehmet Fehmi ile kızı Melek’in eğitim hayatını yakından takip eder, derslerine özen göstermeleri konusunda sık sık nasihatlerde bulunurdu. Ne hazindir ki, çocuklarından gelen son mektubu okuduktan kısa bir süre sonra Yarbay Hüseyin Avni Bey, şehadet şerbetini içerek irtihal etmiştir.
Ondan geriye yalnızca dört mektup ve iki kartpostal kalmıştır. Bazı mektuplarını oğlu Mehmet Fehmi’ye (sonraki adıyla Mehmet Tekin), bazılarını ise kıymetli hanımına hitaben kaleme almıştır. Tekirdağ’da başlayan bu mektuplaşma, Çanakkale Cephesi’nde muharebeler tüm şiddetiyle sürerken bile kesintisiz devam etmiştir…

Hüseyin Avni Bey’in Tekirdağ’dan Çocukları Mehmet Fehmi ve Melek’e Gönderdiği Mektubu

Fehmi’ye…

Oğlum, göndermiş olduğun Fransızca imzalı 27 Kânunuevvel (9 Ocak 1915) tarihli mektubunu aldım. Aferin! Fransızcayı da iyice yazmaya başlamışsın. Fakat senin sınıf meselesi nasıl oldu? Bana bildirmedin. Hususi imtihan olacak, seni diğer sınıfa atacaklardı, bu ne oldu?

Ninenin ellerini ayaklarını öperim. Ve hayır duasını isterim. Kendisine ayrıca para göndereceğim, borcumu ödeyeceğim, baş üstüne, ilk fırsatı beklesin. Büyükannenin ellerini öperim. Bu biçare nasıl oldu, yine hasta mıdır? Validen nasıldır? Siz nasılsınız, inşaallah cümleniz afiyettesiniz değil mi? Sizin de gözlerinizden öperim, hanenin cümlesine selam ederim. Beni merak etmeyin, hamdolsun pek sıhhatteyim. Geceli gündüzlü askerimle talim ve terbiye ile uğraşıyorum.

Tarhanayı yediğinizi yazmışsınız, pek güldüm ve memnun oldum, öyle bir tarif etmişsin ki aferin sana… Lakin konserveyi ne yaptınız? Onu yazmamışsın.Ayrıca Melek’e bir tane de yazarsam sonra annen, ninen, büyükannen, teyzen hep birer mektup isteyeceklerdir. Ve göndermezsem, Melek gibi darılırlar. Bu da kabil değil. Bunun için hiç darılmasın zaten mektubumda ona da ayrıca selam yazmış idim. Ve yazdığı mektuptan dolayı “Aferin” demiş idim. Ne ise şimdi ona da yazayım:

Yavrum Melek! Sen bana darıldın değil mi? Bir kabahatim var mı ya? Senin yazdığın mektubu aldığım vakit size gönderdiğim mektupta sana “Aferin” demedim mi? Kusura bakma kızım, hem ben burada cümlenize başka mektup yazamam. Gönderdiğim mektup yalnız ağabeyine değil; hem sana, hem annene, ninene ve büyükannenedir. O mektuplarım hepinizedir. Yalnız içinde ağabeyine yazıyorum ki o erkektir.

Hem de mektupları bana o yazar. Onun için karşılığını ben ona yazarım. Yoksa seni hiç unutur muyum? Sen hep bana yine öyle mektuplar yaz, ben de sana mektubun bir parçasında ayrıca bir iki satır yazarım. Hem sen öyle uzun mektup yazma iki üç satırlık küçük bir şey yaz. Teyzene de ayrıca selam ederim.

Baki cümleniz Cenâb-ı Hakk’a emanet olunuz yavrularım.

Pederiniz Avni

Size ikinize de 20 tane Karagöz gazetesi bir tane Donanma risalesi ayrıca posta ile gönderdim. Bunları okur eğlenirsiniz.

14 Ocak 1915

Kapak yazısının tamamını Yedikıta Dergisi 202. sayısından (Haziran 2025) okuyabilirsiniz.

Ahmet Yurttakal

Recent Posts

Mukaddes Topraklara Selçuklu Hizmeti

Selçuklu sultanlarının Haremeyn’e olan bağlılıkları ve İslâm ümmetine hizmet etme arzusu, her şeyin üzerinde olmuştur.…

2 hafta ago

Çanakkale Siperlerinde Bir Damla Su

Çanakkale’de bir yanda düşmanla göğüs göğüse çarpışılırken, diğer yanda yakıcı sıcak, toz bulutları, sinekler ve…

2 hafta ago

Fotoğraf Arkası Yazıları

Bir fotoğraf karesinin arkasında yer alan ifadeler, sadece bir fotoğrafı değil, o ânın içindeki bütün…

2 hafta ago

Şehzade Cihangir ve Sultan Süleyman Han’ın Serencamı

Tarihin en kudretli hükümdarlarından biri olan Sultan Süleyman Han’ın uzun ve zaferlerle dolu saltanatı, kudretinin…

2 hafta ago

Peygamber Âşığı İki Vezir

Selçuklu döneminde sultanlarla birlikte vezirler ve önde gelen devlet adamları da mukaddes beldelere hizmet etmeyi…

2 hafta ago

Selçuklu Hac Emîrlerinin Mukaddes Beldelere Hizmetleri

Hac emîrliği, Abbasîler ve Selçuklular devrinde güvenliğin ötesinde siyasî ve dinî otoritenin de sembolü olmuştur.…

2 hafta ago