Şehir Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü öğretim görevlilerinden Dr. Mehmet Genç ile, okulda başladığımız mülakatımız evinde devam etti. Yurt içi ve yurt dışında ilmî araştırmalara ömrünü vermiş olan hocamız, kendi tecrübelerini, Yedikıta okuyucuları için içtenlikle dile getirdi…
İlim alanında, uluslararası mukayeseye göre çok iç açıcı bir konumda olduğumuzu maalesef söyleyemiyoruz. Ferdi gayretler var, ama maalesef bunlar yeterli olmaktan çok uzaktır. Kurumsal düzeyde örgütlenmiş araştırma birimlerine kesinlikle ve acil ihtiyacımız vardır. Devletin de bu anlamda proje yapması, özel sektörü teşvik edip yatırım yapması gerekmiyor mu?
Evet, hem özel sektörün hem devletin birlikte sorumlulukları vardır. Devleti yönetenlerin dertleri tabii çok fazla. Yüzlerce binlerce mesele ile uğraşıyorlar. O yüzden uzun vadeli zihnî yatırımlar çok kere acil sayılmayan şeyler. Onun için ihmale uğrayabiliyor. Ama tabii özel sektör daha önemli. Şimdi çok zengin insanlarımız var. Türk zihin dünyasını zenginleştirmek, geliştirmek uluslar arası rekabette de büyük güç kaynağı. Ama bunları düşünerek bu alanlara kaynak tahsis etmeye pek yanaşmıyor zenginlerimiz. İlim kolay bir şey değil, çok pahalı. Öncelikle o ilmi yapan insanların emeği bakımından çok pahalı. Hayatınızı vereceksiniz ve neticede bir paragraflık bir katkınız olacak. Yani o kadar zor bir şey; ama hayatını veren çok sayıda insan olmalı. Ve onlara uygun ortam sağlanmalı. Onların içinden birkaç kişi bir şeyler yaparsa, o milli kültürün şerefini kurtarabilir. Bu Batı dünyasındaki insanlarda da öyle. Yani orada büyükleri biliyoruz. Çok ünlü olmuş, insanları aydınlatan eserler yazan kimselerin arkasında, o eserleri meydana getirmek için uğraşan yüzlerce, binlerce insan var. Ve o toplumlar, o insanları bir şekilde desteklemişler, ortam hazırlamışlar. Ama yüz kişide, bin kişide 1-2 kişi başarılı işler yapabilmiş.
Yazının devamını Yedikıta Dergisi 78. sayısından (Şubat 2015) okuyabilirsiniz.
Birinci Dünya Savaşı, insanlık tarihinin gördüğü en kanlı savaşlardan birisiydi. Osmanlı Devleti’ni parçalama savaşı da…
Panoramik gösterimin mucidi ve patent sahibi Robert Barker ile küçüklüğünden beri panorama resimleri yapan oğlu…
Bundan 32 yıl önce, Sinop’un balıkçı kasabası Gerze’yi, sevimli bir misafir ziyaret etmişti. Kendini çok…
Türk kahvesi, sadece lezzetli bir içecek olmanın ötesinde, 500 yıl aşkın bir geçmişe sahip, köklü…
Salih kimselerin sohbetinde bulunmanın ve onlarla hemhâl olmanın, gönüllere ferahlık ve huzur verdiği, defaatle söylenmiştir.…
Osmanlı Devleti'nin bu kıymetli okulu Enderun'u infografik formatında sizlerle!