Osmanlı Tarihi

GURBETTE KALAN SULTAN VAHDEDDİN HAN

İttihat ve Terakki’nin 1909’dan 1918’e kadar devleti sürüklediği felaketler neticesinde Osmanlı devleti Anadolu içinde küçük bir toprak parçasına hapsedilmiş ve neticede devlet yıkılışa sürüklenmiştir. Osmanlı tarihinin bu en felaketli yıllarında 6. Mehmed Vahdeddin padişah olacak ve gurbete gitmek zorunda kalacaktır…

1917’de Rusya’nın Birinci Dünya Savaşı’ndan çekilmesiyle Osmanlı Devleti Doğu’daki cephelerde biraz rahatlamıştı. Ancak 1917 Haziranı’nda Yunanistan’ın İtilaf Devletleri yanında savaşa girmesi ve ayrıca 1918 yazı sonlarına doğru İtilaf Devletleri’nin bütün cephelerde umumî bir taarruza geçmeleri, Osmanlı Devleti’ni çok zor durumda bıraktı.

1918 Eylülü’nde Bulgarlar, Makedonya cep hepsinde Fransız taarruzu karşısında tutunamayınca mütareke istediler. Bulgarların savaştan çekilmesiyle Almanya yolu kesilmiş; daha mühimi İstanbul, Trakya cihetinden gelecek bir saldırıya açık durumda kalmıştı. Bu sırada sayısı do kuza çıkan cephelerde Türk orduları hayli uzak yerlerde çarpışıyorlardı. Hiç lüzumu olmayan yerlerde cepheler açılmış adeta bir kast-ı mahsusla buralarda yüz binlerce vatan evladı yok edilmekteydi. Gerek bu durum gerekse Suriye cephesindeki yenilgi, yıllardır zafer vaadiyle aldatılan millete, İttihat ve Terakki’nin ihanetlerini artık göstermişti.

Son Osmanlı Sultanı ve Halifesi Sultan Vahdeddin Han’dır

Sultan Vahdeddin Han’a gelince; Osmanlı devlet sistemi ve saltanat kanunu muvacehesinde ve İslam hilafet sisteminin tarihi seyri içinde incelendiğinde son sultan ve halife sıfatını Sultan Vahdeddin Han taşımıştır. Son halife kabul edilen Abdülmecid Efendi ise hilafet makamının bütün salahiyet ve kudretini elinde bulunduramadığından ve memur olarak tayin edildiğinden halife sıfatını kâmil manada haiz değildir.

Osmanlı Devleti’nin otuz altıncı ve son padişahı olan Sultan Vahdeddin Han zamanında Osmanlı saltanatı ilga edilmiş ve hanedan yurt dışına sürülmüştür. İttihat ve Terakki’nin 1909’dan 1918’e kadar devleti sürüklediği felaketler neticesinde Osmanlı Devleti Anadolu içinde küçük bir toprak parçasına hapsedilmiş ve neticede devlet yıkılışa sürüklenmiştir. Osmanlı tarihinin bu en felaketli yıllarında da Sultan Vahdeddin padişah olmuştur.

Yazının devamını Yedikıta Dergisi Kasım (63. Sayı 2013) sayısından okuyabilirsiniz.

Ömer Faruk Yılmaz

Recent Posts

Horasan’ın İncisi Merv

Düzlüklerinde savrulan her bir toz zerreciği dahi buram buram tarih kokar Merv’in. Sanki akıp giden…

3 gün ago

Timur Beg’in Mimarî Mirası

Timurlu mimarîsi, pek çok farklı coğrafyadan taşıdığı izlerle Orta Asya’daki İslâm sanatının zirvesidir. Sonraki devirler…

3 gün ago

Yavuz Sultan Selim Han’ın Âlim Dostu Molla Halîmî Çelebi

Osmanlı ilim ve irfan geleneğinin parlak simalarından Halîmî Çelebi, ilmiyle âmil, ahlâkıyla mümtaz bir âlimdir.

3 gün ago

Selçuklu Medeniyetinin Bilgi Hazineleri Kütüphaneler

Selçuklu sultanları ve devlet adamları, kitaplara duydukları hürmeti, ülkenin dört bir yanında inşa ettikleri kütüphanelerle…

3 gün ago

Batılı Seyyahların Gözüyle Osmanlı Kadını

“Türk insanı şefkatlidir, ailesine düşkündür. Evlilik ve aile bağlarına genel olarak Avrupalılardan daha çok saygı…

3 gün ago

Tuna Kıyısında Bir Tarih Ingolstadt

Orta Çağ’dan kalma şatoları, dev araç fabrikası ve Bavyera Ordu Müzesi’nde sergilenen Osmanlı çadırıyla Ingolstadt,…

3 gün ago