On dokuzuncu yüzyıl Osmanlı ulemasının İslâm dünyasındaki nüfuzu, diğer yüzyıllara nazaran çok daha belirgin ve müspettir. Bu asırda Avrupa’da cereyan eden milliyetçilik akımlarının etkisinden kurtulmak isteyen Osmanlı devlet ricali, ülkenin toprak ve siyasî bütünlüğünü muhafaza etmek gayesiyle İslâm dünyasına daha fazla yakınlaşma gereği duymuştur. Bu meyanda, bilhassa 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması’ndan sonra dünyanın birçok yerine gönderilen Osmanlı âlimleri büyük vazifeler üstlenmişlerdir.
Yazının devamını Yedikıta Dergisi 86. sayısından (Ekim 2015) okuyabilirsiniz.
“Serhaddin ucunda bir gölge, bir dua gibi durur bazı yerler. Deliorman da onlardan biridir; sessiz,…
Cihan hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman, son seferinden hemen önce yazdığı vasiyetnamesinde su hizmetinden bahsediyordu…
Anadolu topraklarında dikilitaş formundaki en büyük Türkçe kitabe, Germiyanoğluları zamanında dikilmiştir. Kütahya’da bulunan kitabe, taş…
“Her gün için bir parça ekmeğim ve ibadet edeceğim bir mescidim olsun, bu bana yeter.”
Bir şehir nasıl marka olur? Veya bir şehir nasıl pazarlanır? Bu sorulara en isabetli cevabı,…
Bu makalemizde İslâm şehirciliğinin ilk dönemlerine ve şehir müelliflerinin ilk misallerine temas edeceğiz…