16. yüzyıldan itibaren Avrupa’daki gelişmeler bilimsel ve teknik, kaynağını 900-1600 yılları arasında Müslümanların gösterdikleri başarılardan almaktadır. Gülhane Parkı içindeki Has Ahırlar Binası’nda açılan “İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi” batılıların görmezden geldikleri bu eksik halkayı bütün delilleriyle gözler önüne seriyor…
İslam bilim tarihine bir göz atıldığında sayısız alet icat edildiği görülür. Fakat bunların pek azı günümüze ulaşmış olup dünyanın değişik müzelerinde sergilenmektedir. Ülkemiz, özellikle de İstanbul bu konuda şanslı. Çünkü İstanbul’da bulunan “İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi” ziyaretçilerini Müslüman mucitlerle tanıştırıyor. Her ne kadar sergilenen alet ve cihazlar orijinal değilse de, müzenin kurulmasında öncülük eden Prof. Dr. Fuat Sezgin, orijinal kitaplardaki tariflerden, resimlerden ve çok azı günümüze ulaşan orijinal eserlerden istifade ederek icatların aynısının yeniden yapılmasını sağladı. Sergilenmekte olan 8 ilâ 16. yüzyıllara ait bilim aletleri ve cihazların örnekleri sayesinde zengin bir miras gün yüzüne çıkarılmış oldu.
2006 yılında kuruluş hazırlıklarına başlanan müze, 25 Mayıs 2008 tarihinde Gülhane Parkı içindeki binasında ziyarete açıldı. 3 bin 550 metrekare alan üzerine 3 bina hâlinde inşa edilmiş olan müze içerisinde 507 adet eser sergileniyor. Bu eserlerin sayısını 800’e çıkarmak, müze idaresinin en birinci hedefleri arasında. Müzede ayrıca“Bilimler Tarihi Kütüphanesi” de yer alıyor.
Yazının devamını Yedikıta Dergisi Haziran (34. Sayı 2011) sayısından okuyabilirsiniz.
Birinci Dünya Savaşı, insanlık tarihinin gördüğü en kanlı savaşlardan birisiydi. Osmanlı Devleti’ni parçalama savaşı da…
Panoramik gösterimin mucidi ve patent sahibi Robert Barker ile küçüklüğünden beri panorama resimleri yapan oğlu…
Bundan 32 yıl önce, Sinop’un balıkçı kasabası Gerze’yi, sevimli bir misafir ziyaret etmişti. Kendini çok…
Türk kahvesi, sadece lezzetli bir içecek olmanın ötesinde, 500 yıl aşkın bir geçmişe sahip, köklü…
Salih kimselerin sohbetinde bulunmanın ve onlarla hemhâl olmanın, gönüllere ferahlık ve huzur verdiği, defaatle söylenmiştir.…
Osmanlı Devleti'nin bu kıymetli okulu Enderun'u infografik formatında sizlerle!