Günümüzde olduğu gibi Sultan Dördüncü Mehmed Han devrinde de Osmanlı – Fransa münasebetleri kopma noktasına gelmişti. Osmanlı Devleti, Süleyman Müteferrika Ağa’yı elçi olarak Paris’e göndermişti. Süleyman Ağa hem krala haddini bildirmiş hem de elçilik müddetince Fransızlara Türk âdetlerini tanıtmıştı. Bunlar içinde bir tanesi var ki günümüzde bile Fransa’da bağımlılık derecesinde tüketilmektedir…
Kanunî Sultan Süleyman’ın Fransa Kralı Fransuva’yı Kutsal Roma Cermen İmparatoru Şarlken’in esaretinden kurtarışının üzerinden 144 yıl geçmişti. Bu sefer Fransa tahtında On Dördüncü Louis bulunuyordu ve muhtemel bir Alman saldırısına karşı Osmanlı dostluğuna ihtiyacı vardı. Fakat
Fransa, yirmi beş yıl süren (1645-1669) Girit muhasarası sırasında ikiyüzlü davranarak el altından Venediklilere yardım etmiş, bu yüzden Fransa-Osmanlı münasebetleri sekteye uğramıştı.
Fransa kralı, arayı düzeltmek ve eski anlaşmaların yeni maddeler ilavesiyle yenilenmesi hususunu görüşmek üzere Marki Dö Novantel adlı özel elçisini İstanbul’a yolladı. Dördüncü Mehmed Han durumu sadrazam Köprülü Fazıl Ahmed Paşa ile müzakere etti. Paşa:
“Evvelemirde Bâbıâli’den Fransa’ya bir elçi gönderip, kralın efkârını ve meramını anlayalım. Ondan sonra anlaşmaya ilâvesi istenilen maddelerin görüşülmesi münasip olur.” Dedi
Yazının devamını Yedikıta Dergisi Mart (43. Sayı 2012) sayısından okuyabilirsiniz.
57. Alay’ın başında, elinde kılıcıyla süngü hücumuna kalkan bir komutan olarak görev yapan Hüseyin Avni…
Yarbay Hüseyin Avni Bey’in cephedeki en büyük tesellisi, ailesiyle kurduğu mektuplaşma bağıydı.
Çanakkale Arıburnu’nda şehit düşen 57. Alay Komutanı Piyade Yarbay Hüseyin Avni Bey’e ait kanlı üniforma…
Annemin kardeşlerime söylediği ninnide geçen “Konya dağlarında Emir Sultan” ifadesinin izini sürdüğümde rastladım…
Güzelce Kasım Paşa’nın inşa ettirdiği Cami-i Kebir, Sultan Abdülaziz ve Sultan İkinci Abdülhamid Han’ın şefkatli…
Selçukluların Anadolu’ya gelişi, tarihin seyrini değiştiren bir dönüm noktasıdır. Bu, yalnızca bir fetih ya da…