Hadîs-i Şerîfteki müjdeye nail olabilmek için, Mekke-i Mükerreme’den 80 yaşında yola çıkan Ebû Eyyûb El-Ensârî Hazretleri, muhasara esnasında şehid düşer. Efendimizin mihmandarının kabri, İstanbul’un fethinden sonra manevî işaretle tesbit edilir. Ancak bazı kaynaklar, kabrin, İstanbul’un fethinden evvel keşfedildiğini yazar. İşin hakikatini birlikte öğrenelim…
Halkımız nezdinde “Eyüp Sultan” namıyla bilinen, Hâlid bin Zeyd Ebû Eyyûb el-Ensârî (r.a.) Hazretleri, Sahabe-i Kiram’ın büyüklerindendir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Medine-i Münevvere’ye hicret ettiğinde, Mescid-i Nebevî tamamlanıncaya kadar 7 ay müddetince onun misafiri olur. Bu yüzden ona, “Mihmandâr-ı Resûlüllah” denilir. Peygamberimiz (s.a.v.) ile birlikte bütün harplere katılan bu mübarek zât, onun bayrağını taşıyarak alemdârlığını yapar. Peygamberimiz’e zarar gelmemesi için yanından ayrılmaz ve çadırının etrafında nöbet tutardı. Çadırından çıktığında, onu nöbette gören Efendimiz, çok memnun olur ve ona hususî dua ederdi. Cesur bir asker olan Ebû Eyyûb el-Ensârî (r.a.) Hazretleri’nin ömrünün tamamına yakını gazâ meydanlarında geçer, yaşlılığında bile her yıl bir sefere katılırdı. Katıldığı son cihad ise İslâm ordusunun İstanbul muhasarasıydı.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), İstanbul’un fethi için ümmetini teşvik ederek, “Kostantiniyye (İstanbul) elbette fethedilecektir. Onu fetheden emir, ne güzel emir (kumandan); o asker ne güzel askerdir!” hadîs-i şerîfi ile “Ümmetimden Kayser’in şehri (İstanbul’un fethi) için giden ilk ordu(nun günahları) bağışlanmıştır.” buyurmuşlardır. Bunu işiten sahabîler, “Âh Kostantiniyye fatihi ben olaydım.” diye muazzam bir heyecan duyup, Resûlüllah Efendimiz’in (s.a.v.) işaret ettiği tebşiratın sırrına mazhar olmak için âdeta birbirleriyle yarıştılar.
Yazının tamamını Yedikıta Dergisi 165. sayısından (Mayıs 2022) okuyabilirsiniz.
Haziran 1908’de Baltık Denizi kıyısındaki Reval şehrinde, İngiltere’nin kral ve kraliçesi ile Rusya’nın çar ve…
Avrupa’da yaygın olan cüzzam hastalığı, haçlıların Kudüs’ü işgaliyle başka coğrafyalarda da görülmeye başlamıştı. Bu hastalığı…
Toprak, bir milletin hafızasıdır. O hafızanın en derin satırlarını ise mezar taşları yazar. Her biri…
Eskişehir’in doğusunda, Sakarya Nehri’nin sessiz pınarlarından hayat bulan verimli bozkırlarda, iki kardeş ilçe yükselir: Çifteler…
Sultanların saltanatına değer katan seçkin âlimlerden biri de, Sultan Fatih’in en büyük destekçilerinden Fenârîzâde Ali…
Ordusu, müneccimlerin vereceği haberi beklerken o, okuduğu âyet-i kerîmelerle askerlerine en büyük dayanağı sağlamıştı…