Günümüzde Mersin’e bağlı bir ilçe olmasına rağmen birçok ilimizden daha büyük bir şehir olan Tarsus, barındırdığı tarihî değerlerin yanında şehircilik alanında birçok uygulamanın ilk olarak hayata geçirildiği yer olmuştur. Meselâ, Adana Vilâyeti dâhilinde ilk parke kaldırımlar Tarsus sokaklarına döşenmiş, Anadolu’da madenî borularla evlere kadar su isâlesi ilk olarak Tarsus’ta yapılmıştı. Türkiye’deki ilk elektrik santrali de Tarsus’ta kurulmuş ve ilk şehir elektriği üretimi burada gerçekleştirilmişti…
Tarsus, köklü geçmişi ve kültür bakımından zenginliği ile her dönemde bulunduğu coğrafyanın en önemli şehirlerinden biri olagelmiştir. Gerek antik çağda gerekse İslâm hâkimiyetine girdikten sonraki dönemlerde jeopolitik öneminin yanında, sahip olduğu zengin kültür yapısı Tarsus’un ön plana çıkmasının en önemli sebebidir.
Tarsus, Yavuz Sultan Selim devrinde Memluklular üzerine yapılan Mısır seferi sırasında Osmanlı hâkimiyetine girdi. Sahip olduğu limanı ve ticaret yollarının kavşağında yer alan vaziyeti sayesinde, canlı bir ticarî hayatın olduğu Tarsus, bu özelliğini daima korudu. Özellikle 19. yüzyılın ortalarından itibaren tarım ve sanayi sahalarında yapılan yatırımlar neticesinde daha da gelişme gösteren şehir, birçok açıdan komşu şehirler içerisinde ön plana çıkmaya başladı. Bu çerçevede, 20. yüzyılın başlarında diğer şehirlere örnek olacak yeniliklerin ilk olarak hayata geçirildiği, ülkenin en mamur şehirlerinin başında gelmekteydi. Meselâ, Adana Vilâyeti dâhilinde ilk parke kaldırımlar Tarsus sokaklarına döşenmiştir. Anadolu’da madenî borularla evlere kadar su isâlesi ilk olarak Tarsus’ta yapılmıştır. Bunlardan başka Türkiye’deki ilk elektrik santrali 1902 yılında Tarsus’ta kurulmuş ve ilk şehir elektriği üretimi de burada gerçekleştirilmiştir.1İstanbul’un bile 14 Şubat 1914 tarihinde elektriğe kavuştuğu düşünülürse, o dönemde Tarsus’un bayındırlık alanında ülke içerisindeki konumu daha net ortaya çıkar.
Yazının devamını Yedikıta Dergisi Mayıs (45. Sayı 2012) sayısından okuyabilirsiniz.
Birinci Dünya Savaşı, insanlık tarihinin gördüğü en kanlı savaşlardan birisiydi. Osmanlı Devleti’ni parçalama savaşı da…
Panoramik gösterimin mucidi ve patent sahibi Robert Barker ile küçüklüğünden beri panorama resimleri yapan oğlu…
Bundan 32 yıl önce, Sinop’un balıkçı kasabası Gerze’yi, sevimli bir misafir ziyaret etmişti. Kendini çok…
Türk kahvesi, sadece lezzetli bir içecek olmanın ötesinde, 500 yıl aşkın bir geçmişe sahip, köklü…
Salih kimselerin sohbetinde bulunmanın ve onlarla hemhâl olmanın, gönüllere ferahlık ve huzur verdiği, defaatle söylenmiştir.…
Osmanlı Devleti'nin bu kıymetli okulu Enderun'u infografik formatında sizlerle!