Kimimiz için teknolojik gelişmeler, hayatımızı kolaylaştıran vazgeçilmez bir nimettir. Bu kısmen doğru olmakla birlikte, bilimin karanlık yüzünü çoğunlukla görmezden geliriz. Unutmamak gerekir ki teknoloji, hayat kurtaran bir araç olabildiği gibi, milyonları yok eden silaha da dönüşebilir. Atom bombaları, nükleer facialar, ölümcül silahlar da teknoloji ürünüdür. Kısacası teknoloji, hüsrana da yol açabilir. Thomas Midgley Jr. da felakete sebep olan karanlık simalardan birisi hatta kimi araştırmacılara göre dünyaya en çok zarar veren bilim insanı…
Sanayi Devrimi’nden (19. yüzyıl) sonra ortaya çıkan en büyük gelişmelerden biri, otomobillerdi. Hızla yaygınlaşmaya başlayan otomobiller, üreticiler için büyük gelir kapısı olmaya başlamıştı. Bu ilgi, yakıt endüstrisini doğurdu ve benzin istasyonları kurulmaya başladı. Ne var ki yakıt, motor silindirinde darbeli yanışa ya da diğer adıyla vuruntuya neden oluyordu. Bu, aracın performansını düşüren, hatta araca zarar veren bir durumdu ve çözülmesi gereken en önemli problemlerden biriydi.
1921 yılında, General Motors bünyesinde çalışan genç mucit Thomas Midgley, motorlardaki ateşleme sorunlarını çözebileceğini keşfetmişti. Eğer yakıtın içine tatraetil kurşun eklenirse, her piston eşit miktarda yakıt alabilecek; dolayısıyla dengeli bir ateşleme yapabilecekti. Ancak büyük bir problem vardı.
Tatraetil kurşun, 1852’deki keşfinden beri çok zehirli bir madde olarak biliniyordu. Gazeteci-yazar Bill Bryson, kurşuna aşırı derecede maruz kalan insanlarda körlük, uykusuzluk, böbrek yetmezliği, kanser lezyonları gibi belirtilerin ortaya çıktığını söyler. Kısa süreli maruz kalmak bile halsizlik, mide bulantısı, kabızlık ve kas ağrısı gibi yan etkilere yol açıyordu. Vücudumuz için bu kadar zararlı olan bir maddenin, tabiata verebileceği tahribatı hayal edin. Bu yüzden büyük şirketler, halkın tepkisinden kaçınmak için kurşunlu benzini, Ethly veya TEL olarak piyasaya sürdüler.
Tatraetil kurşun (TEL), vuruntu önleyici katkı maddesi olarak sahneye çıkmıştı. Ancak vuruntu önleyici tek madde o değildi. Etanol (etil alkol) de aynı etkiyi yapıyordu. Üstelik etanol hem tarım ürünü atıklarından kolayca elde edilebiliyordu hem de kullanımında egzozdan çıkan hidrokarbon ve karbonmonoksit kirliliği, TEL’e göre yüzde 15 daha azdı. O hâlde neden TEL’de ısrar edilmişti? Cevabı çok basit; para! TEL’in patenti, büyük şirketlerin elindeydi. Hâlbuki etanolün herhangi patenti bulunmuyor, kolaylıkla benzinle karıştırılabiliyordu. Satılan her litre kurşunlu benzinde TEL üreticileri, belirli bir ücret alıyor ve büyük şirketler, kârlarına kâr katıyordu. Halk sağlığını pek de umursayan yoktu.
Benzine kurşun katmak, o kadar kârlı bir işti ki 1920’lerin en büyük üç petrol şirketi olan General Motors, Du Pont ve Standart Oil, 1923’te Ethyl Gasoline Corporation’ı kurmak için bir araya geldi. Bu yeni şirket, halka satılacak olan kurşun katkı maddesini üretecekti. Üretimin başına da Thomas Midgley getirildi. Amerikan Kimya Cemiyeti, bu keşfi için ona Nichols Madalyası vermişti. Otomotiv sektörü çoktan Midgley’in buluşuna milyon dolarlık yatırımlar yapmıştı. Artık bütün araçlar, tatraetil kurşuna göre üretilmeye başladı. Kurşunun sağlıklı olduğunu anlatan reklamlar hazırlandı. Böylelikle dünya çapındaki tüm motorlu araçlar, on yıllarca çevreye kurşun yaymaya devam etti.
Yazının tamamını Yedikıta Dergisi 180. sayısından (Ağustos 2023) okuyabilirsiniz.
Birinci Dünya Savaşı, insanlık tarihinin gördüğü en kanlı savaşlardan birisiydi. Osmanlı Devleti’ni parçalama savaşı da…
Panoramik gösterimin mucidi ve patent sahibi Robert Barker ile küçüklüğünden beri panorama resimleri yapan oğlu…
Bundan 32 yıl önce, Sinop’un balıkçı kasabası Gerze’yi, sevimli bir misafir ziyaret etmişti. Kendini çok…
Türk kahvesi, sadece lezzetli bir içecek olmanın ötesinde, 500 yıl aşkın bir geçmişe sahip, köklü…
Salih kimselerin sohbetinde bulunmanın ve onlarla hemhâl olmanın, gönüllere ferahlık ve huzur verdiği, defaatle söylenmiştir.…
Osmanlı Devleti'nin bu kıymetli okulu Enderun'u infografik formatında sizlerle!