Dünya Coğrafyasını Süsleyen Osmanlı Saat Kuleleri

Dünyanın dört bir tarafına yayılan Osmanlı eserlerinin en dikkat çekenlerinden biri de hiç şüphesiz saat kuleleridir. Bugün Rumeli, Anadolu, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da hangi büyük şehre giderseniz gidin, mutlaka Osmanlı yadigârı bir saat kulesiyle karşılaşırsınız…

Tarihin kaydettiği en muazzam devletlerden biri olan Devlet-i Aliyye-i Osmaniyye, 6 asır boyunca, 3 kıtada, 22 milyon kilometrekare toprak üzerinde yaşayan milletlere adaletle hükmetmiş ve onlara insanlığı göstererek huzur ve barış içinde yaşamalarını sağlamıştır. Osmanlıların tarih sahnesinden çekilmesinden sonra ise bıraktığı topraklarda; Avrupa’da 17, Asya’da 19, Afrika’da 15 devlet ortaya çıkmıştır. Ancak Osmanlı’nın, bir vali ile idare ettiği bu yerlerde, geçmiş zamanların huzuru tam olarak sağlanamamıştır.

Osmanlılar, fethettikleri memleketleri, kale, kule, cami, mescid, saray, köşk, sahilhane, yalı, misafirhane, mektep, hastane, darüşşifa, kaplıca, ılıca, han, hamam, kervansaray, köprü, hükümet konağı, saat kulesi, koruluk, orman, çiçek bahçeleri, çiftlikler, parklar gibi herkesin kullanımına açık, medeniyet eserleriyle süslemiştir. Bugün onların bıraktığı kültürel miras üzerine oturan devletlerin, turizmin de tesiriyle bu eserleri koruma ve kollama konusunda büyük bir gayretin ve özverinin içerisine girdikleri müşahede edilirken, Mimar Sinan’ın şu sözü her şeyi tamamlıyor: “Dünya durdukça, eserlerimi gören akl-ı selim sahiplerinin, çabamın ciddiyetini göz önünde bulundurarak onlara insaf ile bakacaklarını ve beni hayır dualarla anacaklarını umarım, inşaallah.”

Saat Kuleleri Yükseliyor

12. yüzyıldan itibaren Avrupa’da görülmeye başlayan saat kuleleri, Osmanlı topraklarına 14. asır sonlarına doğru gelmiştir. Ancak elimizde bulunan kaynaklara göre Osmanlı ülkesinde saat kulesi inşasının 16. yüzyıl sonlarında başladığı genel kabul görmektedir.

Kapak yazısının tamamını Yedikıta Dergisi 148. sayısından (Aralık 2020) okuyabilirsiniz.

Osman Doğan

View Comments

  • Osmanlı tarihi ile alakalı yazılmayanları yazıyor söylenmeyenleri söylüyor ve gösterilmeyen bir çok şeyi gösteriyorsunuz. Allahım tüm çalışanlarınıza zeval vermesin. Sizler gibi neferleri eksik etmesin bu ülkeden inşallah.

Recent Posts

Reval Görüşmeleri (1908)

Haziran 1908’de Baltık Denizi kıyısındaki Reval şehrinde, İngiltere’nin kral ve kraliçesi ile Rusya’nın çar ve…

4 hafta ago

Cüzzamlılar

Avrupa’da yaygın olan cüzzam hastalığı, haçlıların Kudüs’ü işgaliyle başka coğrafyalarda da görülmeye başlamıştı. Bu hastalığı…

4 hafta ago

Betona Gömülen Hatıralar

Toprak, bir milletin hafızasıdır. O hafızanın en derin satırlarını ise mezar taşları yazar. Her biri…

4 hafta ago

Sakarya Nehri’nin Doğduğu Topraklarda Bir Osmanlı Mirası Mahmudiye ve Çifteler

Eskişehir’in doğusunda, Sakarya Nehri’nin sessiz pınarlarından hayat bulan verimli bozkırlarda, iki kardeş ilçe yükselir: Çifteler…

4 hafta ago

Fatih Sultan Mehmed Han’ın Sırtını Yasladığı Âlim Fenârîzâde Ali Çelebi

Sultanların saltanatına değer katan seçkin âlimlerden biri de, Sultan Fatih’in en büyük destekçilerinden Fenârîzâde Ali…

4 hafta ago

Timur Han’ın Hindistan Seferi

Ordusu, müneccimlerin vereceği haberi beklerken o, okuduğu âyet-i kerîmelerle askerlerine en büyük dayanağı sağlamıştı…

4 hafta ago