Avrupa’da yaygın olan cüzzam hastalığı, haçlıların Kudüs’ü işgaliyle başka coğrafyalarda da görülmeye başlamıştı. Bu hastalığı taşıyan cüzzamlılara “yaşayan ölü” gözüyle bakıldığından ve topluma yük olarak görüldüğünden haçlı örgütlenmeleri ile çaresizce savaş meydanlarına sürülüyorlardı…
Haçlılar, Kudüs’ü işgal ettiklerinde sadece zulüm ve ölüm getirmemişler, Avrupa’da yaygın olan hastalıkları da taşımışlardı. Bunların arasında zührevi (cinsel) hastalıklar ve cüzzam başta geliyordu. Zührevi hastalıkların kısmen iyileşme imkânı olsa da cüzzamdan kurtuluş yoktu. Bu hastalığa tutulanlara artık “yaşayan ölü” olarak bakılıyordu. Sayıları hiç de az değildi. Her yerdeydiler; kilise, manastır, askerî birlikler vs. Kudüs Kralı IV. Baldvin bile bu hastalığı taşıyordu.
Cüzzamlılar, bulundukları yerlerde büyük sıkıntıya sebep oluyorlardı. Çalışamadıkları için üretemiyorlardı. Bu sebeple toplum üzerinde yük olarak görülüyorlardı. Bunlar için şöyle bir formül bulundu. Mademki bu insanlar çok uzaklardan, Avrupa’dan, Hazret-i İsa uğruna (!) ölmeye gelmişlerdi. O zaman cepheye sürüleceklerdi. Haçlı örgütleri arasında bulunan Aziz Lazarus Tarikatı çatısı altında toplanarak savaş meydanlarına gönderildiler.
Yazının tamamını Yedikıta Dergisi 204. sayısından (Ağustos 2025) okuyabilirsiniz.
Düzlüklerinde savrulan her bir toz zerreciği dahi buram buram tarih kokar Merv’in. Sanki akıp giden…
Timurlu mimarîsi, pek çok farklı coğrafyadan taşıdığı izlerle Orta Asya’daki İslâm sanatının zirvesidir. Sonraki devirler…
Osmanlı ilim ve irfan geleneğinin parlak simalarından Halîmî Çelebi, ilmiyle âmil, ahlâkıyla mümtaz bir âlimdir.
Selçuklu sultanları ve devlet adamları, kitaplara duydukları hürmeti, ülkenin dört bir yanında inşa ettikleri kütüphanelerle…
“Türk insanı şefkatlidir, ailesine düşkündür. Evlilik ve aile bağlarına genel olarak Avrupalılardan daha çok saygı…
Orta Çağ’dan kalma şatoları, dev araç fabrikası ve Bavyera Ordu Müzesi’nde sergilenen Osmanlı çadırıyla Ingolstadt,…