Yıldız Sarayı’nda, İkinci Abdülhamid Han’ın kurdurduğu çini fabrikası, birçok Osmanlı değeri gibi sahipsiz kalmış, bir asır sonra ancak ayağa kaldırılabilmişti…
B ir zamanlar, mamulâtı imparatorlara hediye edilen Yıldız Çini Fabrikası, Yıldız Sarayı müştemilatındandı ve Sultan İkinci Abdülhamid’in mimarlarından Raimondo d’Aronco tarafından 1892 yılında inşa edilmişti. Rivayete göre devrin Fransız elçisinin, İkinci Abdülhamid Han’ı ziyareti esnasında odada gördüğü bir bardak hoşuna gider. Sultan durumu fark ederek elçiye bu bardağı çok sevdiğini ve Sevr (Sévres) yapımı olduğunu söyler. Bunun üzerine elçi, Sevr’deki fabrikanın bir benzerini Yıldız’da kurmayı tavsiye eder ve böylelikle Yıldız Çini Fabrikası kurulur.1 O zamanki adı da “Çînî Fabrika-i Hümâyûnu”dur.
Mabeyn-i Hümayun Başkatibi Tahsin Paşa, hatıralarında Sultan Abdülhamid’in marangozluğa ve çini mamulâtına fazlaca merakı olduğunu, boş zamanlarında marangozlukla uğraştığını ve bu merak saikıyla Yıldız Sarayı dâhilinde bir marangozhane, bir de çini fabrikası kurdurduğunu kaydetmektedir.2 Mesela resimler ve kimyevî analizlerle de alakadardı ve değişik koleksiyonlara sahipti.3 Esasında sultanın hobileri bunlarla sınırlı değildi.
Bir kütüphane ve müzesinin de bulunduğunu bildiğimiz Yıldız Sarayı’nda sultanın vakit geçirmeyi en çok sevdiği yerler kütüphane, marangozhane ve çini imalathanesiydi.
Yıldız’da bir çini fabrikasının kuruluşunun arka planındaki en önemli sebebin prestij savaşı olduğu yönünde göz ardı edilemeyecek bir görüş de söz konusudur. Zira, sultanın bu meşgaleleri, disiplinli ve saray ağırlıklı bir yönetim anlayışının gerektirdiği prestij araçları olarak da ele alınabilir.
Yazının devamını Yedikıta Dergisi Ekim (74. Sayı 2014) sayısından okuyabilirsiniz.
Birinci Dünya Savaşı, insanlık tarihinin gördüğü en kanlı savaşlardan birisiydi. Osmanlı Devleti’ni parçalama savaşı da…
Panoramik gösterimin mucidi ve patent sahibi Robert Barker ile küçüklüğünden beri panorama resimleri yapan oğlu…
Bundan 32 yıl önce, Sinop’un balıkçı kasabası Gerze’yi, sevimli bir misafir ziyaret etmişti. Kendini çok…
Türk kahvesi, sadece lezzetli bir içecek olmanın ötesinde, 500 yıl aşkın bir geçmişe sahip, köklü…
Salih kimselerin sohbetinde bulunmanın ve onlarla hemhâl olmanın, gönüllere ferahlık ve huzur verdiği, defaatle söylenmiştir.…
Osmanlı Devleti'nin bu kıymetli okulu Enderun'u infografik formatında sizlerle!