“Siz benim bir kale toprağı için mi sefere çıktığımı zannediyorsunuz? Ben olur ki, şu ömrümün sonunda Hazret-i Allah’ın nurunun Zigetvar Kalesi’ne de düştüğünü görmeye gidiyorum. Bütün maksudum, bu son ânımda rızâ-yı Bârî için bir hizmet daha yapmaktır!” diyerek çıkmıştı son seferine Sultan Süleyman…
Yıllardan 1566… Meşveret-i azîme (sefer divanı) toplanmış, Sultan Süleyman ağır adımlarla yürüyerek tahtına oturmuştu. Müzakereler, enine boyuna tartışmalar neticesinde kararlar alınmıştı. Ancak son söz, cihan tahtındaki hünkârındı. Âdet olduğu üzere son sözü yine o söyleyecekti. Aksi düşünülemezdi, kimin haddine! Cihan hakanı, “Nemçe üzerine seferim vardur!” deyü emir verdiği vakit, “Emr ü ferman yüce hünkârımızındır!” denilerek hemen hazırlıklara başlandı.
Kimse, sultanın sefere çıkacağına ihtimal vermemişti. Herkes, yaşı hayli ilerlemiş olan padişahın vefatını bekliyordu. Ama işte Sultan Süleyman, ordusunun başındaydı. Ağarmış saçı, kırlaşmış sakalı ve asil çehresiyle dosta güven, düşmana korku vererek sefere çıkıyordu.
Yazının tamamını Yedikıta Dergisi 151. sayısından (Mart 2021) okuyabilirsiniz.
Kore Savaşı'ndaki Türk askerin disiplin ve dirayeti, Amerikan ordusunun oldukça dikkatini çekmiş ve araştırma konusu…
Roger de Flor... Kimi zaman iyi bir kumandan, kimi zaman bir hain olarak anıldı. Bir…
Tarih kitapları, kar hakkında bilgi verirken daha çok onun olumsuz rolünden bahsederler ve bu konuya…
Şimdi bu dönüşümün ortasında, eski ve yeni Trabzon arasında bir köprü kurarak; anılarımı ve şehri,…
Bazı mürekkepler vardır ki çok iz bıraksalar da kendileri görünmezler. İsimleri satır aralarında gizli kalmış,…
Tarih sahnesinde öyle devirler vardır ki yalnızca kılıçla değil, kalemle de hüküm sürülür. Selçuklu asrı,…