Eskiden, medrese talebeleri üç aylar denilen Receb, Şaban ve Ramazan aylarında hem öğrendiklerini tatbik etmek ve pekiştirmek hem de halkın dini ve ilmi ihtiyaçlarını karşılamak maksadıyla memleketin muhtelif yerlerine dağılırlardı. Bu sosyal ve kültürel faaliyet “Cerre Çıkmak” şeklinde ifade edilirdi. Osmanlı eğitim sisteminde yatan bazı gerçekleri ortaya koyması bakımından bu âdet dikkat çekici bir öneme sahip…

Eskiden, medrese talebelerinin üç aylar denilen Receb, Şaban ve Ramazan aylarında memleketin muhtelif beldelerine dağılışları “Cerre Çıkmak” şeklinde ifade edilmiştir. Gerek medrese, gerekse mektep eğitimine Osmanlı devrinde büyük bir ehemmiyet verilmişti. Bir yandan İstanbul’daki medreseler yeniden daha aktif hale getirilirken diğer yandan “taşradaki mevcut medreselerin tamiri ve yeni medreselerin açılması ile İstanbul’a gelemeyen talebelerin tahsiline yardım edilmesi” kararı ile eğitimin yaygınlaşması ve talip olanların ayağına götürülmesi uygulaması başlatılmıştı. Medreselerinde ders okutmak isteyen emekli âlimlere ve taşradaki meşayıha bu hizmetleri için sadece teşekkür edilmemiş, maddi yardım da gönderilmişti.

Bu eğitim faaliyetlerine katılan müftü ve imamlar da ayrıca mükâfatlandırılmışlardı. Ağustos 1897’de İzmit sancağına bağlı Kandıra kazası müftülüğüne tayin olunan Hacı İsmail Efendi; ahalinin yardımı ile yapılan medresede talebe okutup, İslamî ilimleri yaymaya başlayınca Babıâli tarafından sultanın hususi iradesi ile kendisine beş yüz kuruş ilâve maaş tahsis edilmişti. Bir yıl sonra da Bağdat’ın Ane kazasına bağlı Cebe, Alus ve Hadise nahiyelerinde fahrî olarak talebe-i ulumu okutan Seyyid Şahabeddin Efendi; resmî müderris olarak tayin edilmişti.

Yazının devamını Yedikıta Dergisi Eylül  (25. Sayı 2010) sayısından okuyabilirsiniz.

Yedikıta Dergisi

Recent Posts

Ölüm Yürüyüşünden Zaferle Dönenler Kore’de Türk Esirleri

Kore Savaşı'ndaki Türk askerin disiplin ve dirayeti, Amerikan ordusunun oldukça dikkatini çekmiş ve araştırma konusu…

1 hafta ago

Bizans’ta Katalan Komutan Roger de Flor

Roger de Flor... Kimi zaman iyi bir kumandan, kimi zaman bir hain olarak anıldı. Bir…

1 hafta ago

Dağlardan Çöllere Uzanan Serinlik: Buz Ticareti ve Karcılar

Tarih kitapları, kar hakkında bilgi verirken daha çok onun olumsuz rolünden bahsederler ve bu konuya…

1 hafta ago

Ortamahalle’den Ortahisar’a Trabzon Günlüğü

Şimdi bu dönüşümün ortasında, eski ve yeni Trabzon arasında bir köprü kurarak; anılarımı ve şehri,…

1 hafta ago

İsmi Satır Aralarında Kalmış Bir Büyük Hattat Akşemseddinzâde Mehmed Zeynüddin

Bazı mürekkepler vardır ki çok iz bıraksalar da kendileri görünmezler. İsimleri satır aralarında gizli kalmış,…

1 hafta ago

İlimle Yükselen Medeniyet Selçuklular

Tarih sahnesinde öyle devirler vardır ki yalnızca kılıçla değil, kalemle de hüküm sürülür. Selçuklu asrı,…

1 hafta ago