Batı’nın demokratikleştirme ve medenileştirme(!) savaşının baş aktörlerinden birisidir Fransa. Bu ay, Fransa’nın Cezayir’i işgalinin 70. senesine girdik. Bugünün Cezayirlileri Fransa’dan en azından bir özür bekliyorlar. Minnetle andıkları, üç asrı aşan huzurlu ve âdil Osmanlı idaresini ise bağımsızlık dönemi olarak adlandırıyorlar…
Hürriyet, insan hakları, demokrasi vs. Batı için “medeniyet” adına vazgeçilmez unsurlar. Öyle ki, son iki asırda Doğu topraklarında Batı’nın yaptığı zulümlerin, katlettiği milyonların yegâne günahı da bu medeniyet yoksunluğuydu! Mesela Fransa için 1830’da fiilen işgal ettiği Cezayir, sükûn ve huzur içinde yaşayan birkaç milyon insanın yurdu değil, “ekonomik ve sosyal” bakımdan geri kalmış bir devletin hâkimiyeti altında ezilen bir memleketti. Oranın kurtarılması Fransa ve diğer bütün Avrupa’nın “medeniyet”e karşı vazifesiydi! Ve kurtarıldı (!) da; tam 132 yılda ve 7 milyon Müslüman kanına mâl olarak… Batı’nın Doğu’yu, sözüm ona medenileştirmek yarışı hayli tafsilatlı ve sıkıcı; biz yalnız bir ülkeye odaklanalım, Fransa’ya. Fransa’nın daha doğru bir ifadeyle bugün “Ermeni meselesinin” sancaktarı, kendini Afrika’nın efendisi ve mürebbisi zanneden bu “laik” ve medeni (!) cumhuriyetin medeniyet nâmına giriştiği çabaları anlatabilmek için yalnız kelimelerle çekilmiş bir kısa film seyredelim birlikte. 19. Yüzyılın başından bugüne medeni Fransızların çileli medeniyet koşularına hızlıca bir göz atalım:
Yazının devamını Yedikıta Dergisi 80. sayısından (Nisan 2015) okuyabilirsiniz.
Selçuklu sultanlarının Haremeyn’e olan bağlılıkları ve İslâm ümmetine hizmet etme arzusu, her şeyin üzerinde olmuştur.…
Çanakkale’de bir yanda düşmanla göğüs göğüse çarpışılırken, diğer yanda yakıcı sıcak, toz bulutları, sinekler ve…
Bir fotoğraf karesinin arkasında yer alan ifadeler, sadece bir fotoğrafı değil, o ânın içindeki bütün…
Tarihin en kudretli hükümdarlarından biri olan Sultan Süleyman Han’ın uzun ve zaferlerle dolu saltanatı, kudretinin…
Selçuklu döneminde sultanlarla birlikte vezirler ve önde gelen devlet adamları da mukaddes beldelere hizmet etmeyi…
Hac emîrliği, Abbasîler ve Selçuklular devrinde güvenliğin ötesinde siyasî ve dinî otoritenin de sembolü olmuştur.…