Muslihiddin Mustafa, nâm-ı diğer Ahterî, meşhur fıkıh ve dil âlimlerindendi, ayrıca lügatçiydi. Neredeyse 500 yıl önce (1545) bir Rebiulevvel gecesi tamamladığı lügat kitabı Ahterî-i Kebîr’i bugün hâlâ kullanılmakta…
Ahterî ya da tam künyesiyle Muslihiddin Mustafa bin Şemseddin, Karahisar’da (Afyonkarahisar) doğdu. Şemseddin Sami’nin ifadesiyle “Kanunî devri ulemasından” olan ve Ahterî mahlasını kullanmayı tercih eden Muslihiddin Mustafa, meşhur fıkıh ve dil âlimlerimizdendi ve ayrıca lügatçiydi. Kendisinin ilk yıllarına ve ailesinin hayatına dair elde pek fazla bilgi henüz mevcut değil.
Ünlü hattatlardan Karahisarlı Şemseddin Ahmed Çelebi’nin oğlu olan ve doğum tarihi net olarak bilinmeyen Ahterî, medrese tahsilini Kütahya’da yaptı. Eğitimini tamamladıktan sonra yine Kütahya’da kaldı ve muhtelif medreselerde müderris olarak hizmet etti. Yine Hadâik müellifine göre “Emekli olduktan sonra 15 akçe emekli maaşıyla kanaat edip ilim ve ibadetle meşgul olmuştu.”
Yazının devamını Yedikıta Dergisi Mayıs (57. Sayı 2013) sayısından okuyabilirsiniz.
Düzlüklerinde savrulan her bir toz zerreciği dahi buram buram tarih kokar Merv’in. Sanki akıp giden…
Timurlu mimarîsi, pek çok farklı coğrafyadan taşıdığı izlerle Orta Asya’daki İslâm sanatının zirvesidir. Sonraki devirler…
Osmanlı ilim ve irfan geleneğinin parlak simalarından Halîmî Çelebi, ilmiyle âmil, ahlâkıyla mümtaz bir âlimdir.
Selçuklu sultanları ve devlet adamları, kitaplara duydukları hürmeti, ülkenin dört bir yanında inşa ettikleri kütüphanelerle…
“Türk insanı şefkatlidir, ailesine düşkündür. Evlilik ve aile bağlarına genel olarak Avrupalılardan daha çok saygı…
Orta Çağ’dan kalma şatoları, dev araç fabrikası ve Bavyera Ordu Müzesi’nde sergilenen Osmanlı çadırıyla Ingolstadt,…