(320 kelime / 2,5 dakikada okuyabilirsiniz.)
Eski dünyanın ötesinde Amerika’da yeni bir dünya kuruluyor, bu gözlerden ırak coğrafyada abidevi yapılar yükseliyordu. Bu eserlerden biri ve belki de en önemlisi Washington Anıtı idi. Ve o abidede Abdülmecid Han’ın ve Osmanlı’nın hâlâ bir izi arz-ı endam ediyor.
Amerikalılar, ülkelerinin kurucusu ve ilk başkanı George Washington’un hatırasını yaşatmak için eski Mısır dikilitaşlarına benzer bir abide inşa etmeye karar verirler. 1848’de anıtın temeli atılır. Daha sonraları muhtelif sebeplerden dolayı çalışmaları duran yapı 1885’te ancak açılabilmiş, 3 sene sonra da, 1888’de halkın ziyaretine izin verilmiştir. 169 metre (559 feet) olarak tamamlanan anıt, devrinde dünyanın en büyük taş binası unvanına sahipti.
Abidenin inşaatı yükselmeye başladığı yıllarda Washington’daki yabancı ülke temsilcilerine bu yapı hakkında bilgi verilir. Hatta daha da ileri giderek dikilitaşın sadece Amerika’nın değil, bütün dünya milletlerinin sembolü olduğunu ve anıtta temsil edilmek üzere hatıra taşlar gönderirlerse abideye yerleştireceklerini ifade ederler. Amerikalılar, dikecek oldukları büyük sütunla ilgili Osmanlı Devleti’nin Washington’daki temsilcisiyle de görüşürler ve anıta yerleştirilmek üzere sultandan bir hediye taş göndermesini talep ederler. Sultan da bu isteği kabul eder ve çalışmalara başlanır.
Kitabenin üzerine yazılacak beyti, tarih düşürmesi ile meşhur ve Şeyh Gâlib’in de süt çocuğu Evkaf Nazırı Ahmed Sadık Ziver Paşa yazar. Marmara Adası’nda kesilen taşa celi talik hattıyla beyit yazma vazifesi devrin büyük hattatı Kazasker Mustafa İzzet Efendi’ye verilir. Sultan Abdülmecid’in tuğrası ise o tarihte merhum olan Haşim Efendi’nin bir kalıbından hakk edilir. Böylece kitabe 3.750 kuruşa tamamlanır. Kitabede:
“Washington’da dikilen bu yüksek taşa, dostluğun devamını göstermek maksadıyla Abdülmecid Han’ın temiz ismi yazıldı.” manasına gelen “Devâm-ı hulleti te’yid içün Abdülmecid Hân’ın / Yazıldı nâm-ı pâki seng-i bâlâya Vaşington’da” beyit yazılıdır.
İstanbul’dan yelkenli bir gemiyle Amerika’ya ulaşan kitabe Washington Milli Abide Cemiyeti’ne teslim edilir. ABD Dışişleri Bakanlığı, bir mektup vesilesiyle teşekkürlerini iletir. Abidenin inşaatı tamamlanınca Sultan Abdülmecid Han’ın gönderdiği mükemmel ve nefis kitabe 17. kattaki 342. basamağa yerleştirilir. O günden bugüne Abdülmecid Han’ın güzide bir hatırası Amerika’nın simgelerinden Washington anıtını süslemeye devam etmektedir.
Konuyla alakalı daha ayrıntılı bilgi için Yedikıta Dergisi 102. sayısını (Şubat 2017) inceleyebilirsiniz.
Birinci Dünya Savaşı, insanlık tarihinin gördüğü en kanlı savaşlardan birisiydi. Osmanlı Devleti’ni parçalama savaşı da…
Panoramik gösterimin mucidi ve patent sahibi Robert Barker ile küçüklüğünden beri panorama resimleri yapan oğlu…
Bundan 32 yıl önce, Sinop’un balıkçı kasabası Gerze’yi, sevimli bir misafir ziyaret etmişti. Kendini çok…
Türk kahvesi, sadece lezzetli bir içecek olmanın ötesinde, 500 yıl aşkın bir geçmişe sahip, köklü…
Salih kimselerin sohbetinde bulunmanın ve onlarla hemhâl olmanın, gönüllere ferahlık ve huzur verdiği, defaatle söylenmiştir.…
Osmanlı Devleti'nin bu kıymetli okulu Enderun'u infografik formatında sizlerle!