Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı Ordusu birçok cephede savaşmak zorunda kalmıştı. Fakat dünya tarihinin bu en büyük ve küresel çatışmasında savaşın gidişatına yön veren cephe Çanakkale olmuştur. Savaşa dâhil olan bütün tarafların büyük zayiatlar verdiği Çanakkale Cephesi’nde Osmanlı Devleti de çoğu hayatının baharında 250 binden fazla vatan evladını kayıp vermişti. Yedikıta Dergisi olarak dünya tarihinin seyrini değiştiren Çanakkale Zaferi’nin yıldönümü münasebetiyle 7 soru-cevapta bu savaşı mercek altına aldık…
Çanakkale Boğazı’nın önemi İstanbul’dan gelmektedir. Aslında Çanakkale’de Osmanlı Devleti’nin payitahtı İstanbul savunulmuştu. 26. Alay, 3. Tabur Komutanı Mahmud Sabri Bey bu durumu özetler nitelikte askerlerine hitap ederken, Çanakkale için “burası İstanbul’un kapısı, bütün Türkiye’nin kalbi sayılır” demiştir. Askeriyle, komutanıyla Çanakkale’de herkes İstanbul’un savunulduğunun farkındaydı. Askerler, “vatanın selamlık kapısında nöbet tutuyorlardı”.
Çanakkale Cephesi’nin, Birinci Cihan Harbi’ne ait bir cephe olduğu unutulmamalıdır. Bu minvalde Çanakkale Savaşları, 3 Kasım 1914’ten 9 Ocak 1916’ya kadar devam etmiştir. Osmanlı Devleti’nin ezici zaferiyle sonuçlanan bu muharebelerin tamamı Çanakkale Boğazı ve Gelibolu Yarımadası’nda meydana gelmiştir.
Çanakkale Savaşları aslında madde ile mananın, kadim ile modernin meydan savaşıdır. Görünürdeki sebep zengin ve verimli Osmanlı topraklarını sömürmekken asıl maksat asırlarca dünyaya İslâm medeniyetini yayan ve adalet dağıtan Osmanlı’yı tarih sahnesinden tamamen silmekti.
Savaş esnasında birçok kahramanlık yaşanırken bazı hadiseler ve kişiler ön plana çıkmıştır. Nusret mayın gemisinin döşediği 26 mayının Birleşik donanmaya çok büyük zayiat verdirmesi; mayın hattını geçen Ocean zırhlısını tek topla batıran Seyid Onbaşı; Seddülbahir’de Ezineli Yahya Çavuş’un 1 takım askerle (63 kişi) 3-4 alay düşman askerine (5000-6000 kişi) karşı verdiği mücadele; 57. Alay’ın, kumandanı Yarbay Hüseyin Avni Bey dâhil tamamen şehid olana kadar gösterdiği gayret savaşın kırılma noktalarından birkaçıdır.
Bütün hukukî yaptırımlar ve anlaşmalara rağmen savaş sırasında İtilaf Devletleri’nin savaş kurallarını ihlal ettiği sıklıkla görülmüştür. Savaş esnasında Çanakkale ve civarında siviller de vurulmuş, hastaneler bombalanmış, zehirli gaz kullanıldığı tespit edilmiştir. (Tafsilat için: Hamit Pehlivanlı, “Çanakkale’de İnsanlık ve Hukuk Dışı Davranışlar”, Yedikıta Dergisi, Sayı 40)
Büyük kayıplara sebep olan Çanakkale Cephesi’ne İtilaf Devletleri yaklaşık yarım milyon askerle katılmış ve yarısından fazla askerini zayi etmiştir. Türk birliklerinin sayısı da 500 bine yakın olmakla birlikte yarısından fazlası şehid olmuştur. Bu rakamlar kesin olmamakla beraber çeşitli kaynaklar neticesinde bu sayı aralığında olduğu tahmin edilmektedir.
Çanakkale Zaferi gerek Birinci Cihan Harbi’ne etkileri gerekse dünya tarihinin seyrini değiştirmesi açısından tarihimizde önemli bir yer teşkil eder. Çanakkale geçilemeyince; İngiltere ve Fransa’dan yardım alamayan Çarlık Rusya’sı devrilmiş, donanması büyük zarar gören İngiliz ve Fransız sömürgeciliği sekteye uğramış ve sömürgelerin kurtuluş fikri canlanmıştır. Bizim tarafımızda ise milli ve manevi duygularımızı pekiştiren bu zaferin ağır bedelleri olmuştur. Eğitimli ve genç neslimizi kaybetmekle hâlâ savaşın acı sonuçlarını yaşamaktayız.
Daha fazlası 7’LERLE TARİHİNİ KEŞFET kitabında!
Şehrin Üçüncü fatihi Emîr Timur, binlerce kilometre mesafe kat edip Anadolu’ya kadar gelmiş, Ege sahillerine…
Birisine ikramda bulunulacağı zaman, tepsiler yardıma yetişir. Bu sefer tepsideki ikramlık, bir kahve yahut tatlı…
Kadılık, kazaskerlik ve müderrislik gibi vazifelerde bulunan Muhaşşî Sinan Efendi, Osmanlı ilmiyesinin önemli simalarından biridir.…
Harita olmadan yerini dahi bilemeyeceğimiz, ismini pek duymadığımız hatta bazılarımızın ilk defa duyduğu Galiçya, bizi…
Genellikle süs eşyası olarak kullanılan inci bir zamanlar çok daha kıymetliydi ve ciddî servet kaynağıydı.…
Bir zamanlar Sarayburnu’nda arz-ı endam eden Dârülfünûn binası, döneminin simge eserlerinden biriydi. Yapıldığı yıllarda büyük…
View Comments
Çanakkale geçilmez Allah'ım ne güzel bir dergi!
"Şehit sayısı bilinmemektedir" yalanı nereden geliyor? Harp ceridelerden çıkarılmış, hepsi Genelkurmay arşivlerinde bulunan kayıtlar var. 57 bini şehit, kalanı hasta, yaralı, kayıp, esir vs olmak üzere toplam 207 bin zayiat. Allah hepsinden razı olsun.
Üç büyük boy foto, beş içi boş cümle ile tarihçilik kolay. Atıp tutup, sağa sola saldırıp kendinizi eğlendirin siz.
Alper bey siz 207 Bin biliyorsunuz bende 250 bin biliyorum. Ne olacak simdi kesin bir sayi demekki yok . Siz yedikita gibi bir dergi cikarin ondan sonra tenkit edin tarih hususunda otoritemisiniz ki bu ilmen , fikren doyurucu dergiyi ve ekibini begenmiyorsunuz, eger bu dergi kaliteli olmasa bu kadar tarih uzmanlari bu dergiye yazi gonderip mulakaat yaparlarmiydi sizce?
Şehit sayısı Genelkurmay resmi rakamlarına göre 57 bin dolayındadır. Hastanede şehit düşenler, hastalıktan şehit düşenlerin bir bölümünün kayıtlara geçmemiş olma ihtimali olmakla birlikte; savaş kaybı ifadesiyle, yaralanma-asker kaçağı-esir düşme ve ölüm gibi "savaş dışı kalma" halini ifade eden olayların tümü KAYIP diye niteleniyor. Yani savaş kaybı 250 bin denildiğinde, bu rakam şehit sayısı değildir. Yukarıda ifade ettiğim, savaş dışı bırakan tüm haller niteleniyor. 250 bin kaybın 57 bini şehittir. (Bu sayı savaş koşullarında kayıt tutulmasından kaynaklı sorunlar aşılarak düzeltme yapılabilirse belki biraz yükselebilir ama asla 150 bin, 207 bin ya da 250 bin değil)