Yapbozun Parçalarını Tamamlıyoruz…

Çoğumuzun sadece “Satıyorum, saaattım…” cümlesiyle bildiği müzayedeciliğe profesyonel manada yıllarını vermiş birisini ağırlıyoruz… Ve mülâkat sonunda anlıyoruz ki bu meslek, bizim kısıtlı bilgimizin çok ötesinde; geçmişi geleceğe taşıma noktasında önemli bir mevkide!..

Uğur Bey, sizi daha yakından tanımak adına öncelikle biraz kendinizden bahseder misiniz?

1965 doğumluyum. Liseden sonra Teknik Üniversite’de uçak mühendisliği okudum. Daha sonra da yurt dışında finans üzerine mastır yaptım. Türkiye’ye geldikten sonra da sermaye piyasalarıyla ilgili bankalar başta olmak üzere, araştırma raporları, analizler konusunda çalıştım. Akabinde, zaten çocukluktan beri bir merak vardı, o yüzden 1996’da asıl işimi bırakarak önce amatörce, sonra da profesyonel olarak bu işlere yöneldim.

Bilmeyenler için müzayedecilik nedir, anlatabilir misiniz?

Müzayede, bir satış tekniği kabaca… Günümüzde sanat eserleri açısından en geçerli metot olarak kabul edilir. Sebebi de çok basit; eskiden insanların sanat galerilerini, sahafları rahatça dolaşacak zamanları vardı; şimdi ise çeşitli meşgalelerden dolayı herkes zamansızlıktan şikâyetçi. Müzayedeler de çeşitli eserleri belli bir filtreden geçirdikten sonra ilgili kişilere sunuyor. Müzayede olmasaydı, mesela resim için konuşalım; siz tek tek galerilere gidecektiniz, şu var mı bu var mı, diye dolaşacaktınız. Bir de her galerinin kendi fiyat politikası var. Bu bir karmaşa meydana getirecekti. Müzayede bütün bu eserleri bir filtreden geçirip ilgili koleksiyonerlere ulaştırıyor. Yani tam bir aracı pozisyonundayız. Her türlü şeyin müzayedesi olabilir. Biz üç ana kulvarda müzayede yapıyoruz. Kitap bir kulvar, sanat eseri ayrı bir kulvar, belge doküman ayrı bir kulvar olmak üzere…

Yazının devamını Yedikıta Dergisi 111. sayısından (Kasım 2017) okuyabilirsiniz.

A. Uğur Yegin

Recent Posts

Kars Müdafaası ve Kanada’ya İlham Veren Kahramanlık

Anadolu’nun Kafkaslara açılan kapısı Kars, Kırım Harbi’nde destansı bir mücadeleye sahne olmuştu. Rus ordusunun bütün…

3 hafta ago

Buzlar Altında 33 Yıl

Andree ve iki yol arkadaşı, 1897 yılında hidrojenle dolu balonlarıyla Kuzey Kutbu’nu aşmayı hayal ederek…

3 hafta ago

Mavi Gözlü Aynu’z-Zerka

Medine-i Münevvere’nin su ihtiyacının temin edilmesi için, Emevîler devrinde, birtakım çalışmalar yapıldı. Şehrin yakınlarında bulunan…

3 hafta ago

Aydın’da Bir Osmanlı Mirası Cihanoğlu Camii

Bu defa yönümüzü, Aydın’ın kalbinde yer alan asırlık bir yapıya çeviriyoruz: Cihanoğlu Camii…

3 hafta ago

Beşiktaş’ın Zirvesinde Bir Ziynet Beşiktaşlı Yahya Efendi

Buyurunuz, Yahya Efendi’nin sadece Beşiktaş sırtlarını değil, gönülleri de yeşerten menkıbesini satırlarda arayalım…

3 hafta ago

Osmanlı Avrupa’ya İlk Nasıl Ayak Bastı?

Rumeli’ye geçişin kahramanlarından Gazi Süleyman Paşa, Osmanlı tarihine “Rumeli Fatihi” olarak adını yazdırırken; Osmanlı neferlerinden…

3 hafta ago