Bir asırdan beri milletimize çeşitli masallar, efsaneler, hikâyeler, romanlar ve mühendislik eseri kurgular maalesef tarih diye okutturulmaktadır. Altı buçuk asırlık bir tarih, masallardan ibaret gibi gösterilmiş, hâlen de kısmen gösterilmeye devam edilmekte…
Bir okuyucumuz “Yedikıta Dergisi’ni ilk sayıdan beri takip ediyor ve okuyorum. Fakat, bu dergide yazılanlarla, başka kitaplarda yazılanlar arasında çok fark olduğunu görüyorum. Mesela, Tanzimat, Meşrutiyet, Mustafa Reşid Paşa, Mithat Paşa, İttihat ve Terakki, Enver Paşa, Talat Paşa, Cemal Paşa gibi kişi ve hadiselerin değerlendirilmesi bana çok farklı geliyor. Yine bunun yanında Osmanlı Devleti altı yüz yıl boyunca hiçbir şey yapmamış, savaş meydanlarından başka bir yerde işi olmamış, padişahların saray hayatları ise haremden başka bir yerde geçmemiş gibi ortaya konuluyor. Şunu da söyleyeyim ki, doğru gibi görünen bazı tarihçilerin eserlerinde de Osmanlı Devleti’nin mefkuresinden, inancından, itikadından eser bulunmuyor. Bu devlet adeta toprak kazanmak ve dünyayı işgal etmek için kurulmuş imajı veriliyor. Hangisi doğru bunu kestirmek mümkün olmuyor. Hangisi tarih, hangisi masal?” şeklinde bir soru sormuş.
Yazının devamını Yedikıta Dergisi Mayıs (45. Sayı 2012) sayısından okuyabilirsiniz.
Birinci Dünya Savaşı, insanlık tarihinin gördüğü en kanlı savaşlardan birisiydi. Osmanlı Devleti’ni parçalama savaşı da…
Panoramik gösterimin mucidi ve patent sahibi Robert Barker ile küçüklüğünden beri panorama resimleri yapan oğlu…
Bundan 32 yıl önce, Sinop’un balıkçı kasabası Gerze’yi, sevimli bir misafir ziyaret etmişti. Kendini çok…
Türk kahvesi, sadece lezzetli bir içecek olmanın ötesinde, 500 yıl aşkın bir geçmişe sahip, köklü…
Salih kimselerin sohbetinde bulunmanın ve onlarla hemhâl olmanın, gönüllere ferahlık ve huzur verdiği, defaatle söylenmiştir.…
Osmanlı Devleti'nin bu kıymetli okulu Enderun'u infografik formatında sizlerle!