Halk sağlığı ve gıda güvenliği hususuna çok ehemmiyet veren Osmanlılar, gıda maddelerinin güvenli ve sağlıklı şekilde satılması için birçok nizamname düzenlemiştir. Tüketici haklarını korumaya ihtimam gösterilmekle kalınmamış, kalitesi bozuk mal üreten, tüketiciyi aldatan ve kurallara uymayan esnafa, gerektiğinde ağır cezalar verilmiştir…
Toplumun refah ve huzurunu temel alan bir devlet geleneğini sürdüren Osmanlılar, sınırları içerisinde yaşayan her millete, dinî ve etnik fark gözetmeksizin elini uzatmayı bir şiar edinmiştir. Sosyal devlet olma anlayışının en güzel numunelerini sergileyen Osmanlı, toplumun huzurunu tesis etmeyi, kendine vazife bilmiştir. Bu sosyal devlet anlayışını, Osmanlı devrine ait arşiv belgelerini incelediğimizde rahatlıkla görebiliyoruz.
Şimdi bu belgelerden istifadeyle, Osmanlı devrinde halk sağlığı ve gıdaların güvenliği hususunda ortaya çıkan olumsuz hadiselerin nasıl bertaraf edildiğinden bahsedeceğiz.
Vesikalara baktığımızda, Osmanlıların halk sağlığına verdikleri ehemmiyeti ve gıdaların güvenli olması noktasında ne kadar hassas bir tavır sergilediğini görürüz. Temel gıda maddeleri başta olmak üzere besinlerin bozuk ya da çürük olmaması, sağlıksız koşullarda üretilmemesi ve satılmaması gibi hususlara bilhassa dikkat edilmiştir. Ekmek ve et gibi gıdalar, temel ihtiyaç maddeleri arasında olduğu için özellikle denetime tâbi tutulmuştur. Bunların dışında yine sağlığa zararlı sebze, meyve yahut harici gıdalara da müdahale söz konusu olmuştur.
Yazının tamamını Yedikıta Dergisi 151. sayısından (Mart 2021) okuyabilirsiniz.
Tasavvufun derinliklerinde yoğrulmuş, ilim ve hikmetle mücehhez velî ve Peygamber neslinden olan Emir Sultan Hazretleri’nin,…
Bir zamanlar Osmanlı’nın sanayi hamlelerinden biri olarak kurulan ve yıllarca Eyüpsultan’ın silüetinde mütevazı duruşuyla varlığını…
Yüzyıllar boyunca nice padişahlar, nice vezirler; camilerde zafer öncesi ellerini kaldırıp dua etmiş, cemaatle aynı…
Nadarlar, dünya fotoğrafçılığının seyrine damga vuran bir aile. Paul Nadar da fotoğrafçı babanın fotoğrafçı oğlu.…
Bu makalemizde Ârif Hikmet’in hem sanat anlayışına hem de Hatt-ı Sünbülî’nin tasavvufî estetiğine göz atıyoruz…
İslâm’da kadın, yalnızca bir birey değil; rahmetin, şefkatin ve faziletin timsalidir. Cahiliye devrinin karanlığını vahyin…