Sultan İkinci Abdülhamid devrinde Çavuşbaşı Çiftliği’nin âdeta bir gülistan hâlini alarak mamur olmasında, Kızanlık muhacirlerinin rolü büyüktü. Beraberlerinde getirdikleri gül fidanlarından yetişen güllerin rayihası kadar, yağı ve suyu da Saray-ı Hümâyûn’a gönderiliyordu…
Çavuşbaşı Çiftliği; Hekimbaşı Çiftliği, Anadolu Hisarı, Buzhane, Riva Deresi, Kalındere, Polonezköy ve bazı vakıf arsalarını içine alan geniş bir sahaya sahipti. Bugün Beyko sınırları içinde bir belediye olan bu çiftlik bölgesi, sırasıyla Hüseyin Paşa, Sultan İkinci Mahmud’un damadı Mehmed Ali Paşa ve Maraş Mutasarrıfı Abdullah Paşa’ya işletilmek üzere tahsis edilmişti. Son olarak, Sultan Abdülaziz’in oğlu Yusuf İzzeddin Efendi’ye verildi. O da burayı şahsî bir çiftlik ve av köşkü olarak kullandı.
İkinci Abdülhamid Han devrinde Çavuşbaşı Çiftliği, Hazîne-i Hâssa uhdesine alınmıştır. 1909’da Sultan Abdülhamid’in hal’iyle onun adına “emlâk-ı seniyye”ye dâhil edilmiş olan bütün arazi, emlâk ve imtiyazlar, Maliye Hazinesi’ne devredilmiştir. Böylece Yusuf İzzeddin Efendi uhdesindeki Çavuşbaşı ve Hekimbaşı Çiftlikleri de Maliye’ye aktarılmıştı. Fakat bu çiftlikler, esasında Yusuf İzzeddin Efendi uhdesinde olduğundan kendisine iade edildi. 1916’da onun vefatı üzerine Çavuşbaşı Çiftliği, şehzadenin vârislerine geçti. Vârisler de çiftliği, İsveç tebaasından Mösyö Oskar Brant’a 50 yıllığına kiraya vermişti.
Yazının devamını Yedikıta Dergisi 116. sayısından (Nisan 2018) okuyabilirsiniz.
Haziran 1908’de Baltık Denizi kıyısındaki Reval şehrinde, İngiltere’nin kral ve kraliçesi ile Rusya’nın çar ve…
Avrupa’da yaygın olan cüzzam hastalığı, haçlıların Kudüs’ü işgaliyle başka coğrafyalarda da görülmeye başlamıştı. Bu hastalığı…
Toprak, bir milletin hafızasıdır. O hafızanın en derin satırlarını ise mezar taşları yazar. Her biri…
Eskişehir’in doğusunda, Sakarya Nehri’nin sessiz pınarlarından hayat bulan verimli bozkırlarda, iki kardeş ilçe yükselir: Çifteler…
Sultanların saltanatına değer katan seçkin âlimlerden biri de, Sultan Fatih’in en büyük destekçilerinden Fenârîzâde Ali…
Ordusu, müneccimlerin vereceği haberi beklerken o, okuduğu âyet-i kerîmelerle askerlerine en büyük dayanağı sağlamıştı…