Dünya Tarihi

Misyonerlerin Truva Atı Sağlık Kurumları-2

Sağlık hizmeti verecek misyonerlere Boston’daki merkezlerinden verilen yönergelerde, her zaman dinî eğitimi ön planda tutarak sağlık hizmetlerini yürütmeleri talimatı verilmişti. Bu konuda birçok örgüt üyesi doktor ve hemşire, misyoner olarak görevlendirildikleri yerlerdeki sağlık ocaklarını ırk ayrımı yapmaksızın herkese açık tutmak için gayret sarf ediyorlardı…

Dünyanın her yerinde misyonerlik faaliyetlerinin yürütüldüğü American Board hastanelerinin belli başlı ortak özellikleri vardı. Bu hastanelerde öncelikli olarak hizmet edenlerin Protestan olmasına ve verilen sağlık hizmetlerinin getireceği yükün misyonerlik faaliyetlerine engel olmamasına çok dikkat edilmekte idi. Bu durum American Board hastaneleri için âdeta bir ön şarttı. Bu kurumlardaki sağlık faaliyetleri yalnızca Amerikalı Evangelist doktor ve hemşirelerce yürütülmekteydi. Ayrıca ihtiyaca göre, yerel unsurlardan da yeteri kadar hemşire ve ebe de yetiştirilmekte idi. Hastanelerin başlangıç yatırım ve işletme finansmanı açıkları American Board kaynakları yanında, çeşitli iç ve dış yardımlarla karşılanmakta idi. American Board hastanelerinde çoğu kere gelir düzeyi düşük hastalardan ücret alınmamaktaydı.

Sağlık hizmeti verecek misyonerlere Boston’daki merkezlerinden verilen yönergelerde, her zaman dinî eğitimi ön planda tutarak sağlık hizmetlerini yürütmeleri talimatı verilmişti. Bu konuda birçok yetenekli teşkilat üyesi doktor ve hemşire, misyoner olarak görevlendirildikleri yerlerdeki sağlık ocaklarını -bizim tespitlerimize göre Antep ve İzmir gibi bazı yerlerde gayr-ı Müslimler kayırılsa da- Türk, Rum ya da Ermeni ayrımı yapmaksızın herkese açık tutmak için gayret sarf ediyorlardı. Sürekli sayıları artan hastane, dispanser ve poliklinik gibi sağlık merkezleri ile bir yandan Türkiye’ye gelen misyonerlerin sayıları artarken, bu potansiyel eğitim kurumları ile de birleşince, tabii olarak Türkiye’deki Amerikan sermayesi de büyük bir artış göstermişti.

Yazının devamını Yedikıta Dergisi Nisan  (32. Sayı 2011) sayısından okuyabilirsiniz.

Dr. Ahmet Uçar

Recent Posts

Reval Görüşmeleri (1908)

Haziran 1908’de Baltık Denizi kıyısındaki Reval şehrinde, İngiltere’nin kral ve kraliçesi ile Rusya’nın çar ve…

3 hafta ago

Cüzzamlılar

Avrupa’da yaygın olan cüzzam hastalığı, haçlıların Kudüs’ü işgaliyle başka coğrafyalarda da görülmeye başlamıştı. Bu hastalığı…

3 hafta ago

Betona Gömülen Hatıralar

Toprak, bir milletin hafızasıdır. O hafızanın en derin satırlarını ise mezar taşları yazar. Her biri…

3 hafta ago

Sakarya Nehri’nin Doğduğu Topraklarda Bir Osmanlı Mirası Mahmudiye ve Çifteler

Eskişehir’in doğusunda, Sakarya Nehri’nin sessiz pınarlarından hayat bulan verimli bozkırlarda, iki kardeş ilçe yükselir: Çifteler…

3 hafta ago

Fatih Sultan Mehmed Han’ın Sırtını Yasladığı Âlim Fenârîzâde Ali Çelebi

Sultanların saltanatına değer katan seçkin âlimlerden biri de, Sultan Fatih’in en büyük destekçilerinden Fenârîzâde Ali…

3 hafta ago

Timur Han’ın Hindistan Seferi

Ordusu, müneccimlerin vereceği haberi beklerken o, okuduğu âyet-i kerîmelerle askerlerine en büyük dayanağı sağlamıştı…

3 hafta ago