Hıristiyan dünyasında Kur’ân-ı Kerîm çalışmaları, İspanya Endülüs İslâm medeniyeti zamanında başlamıştır. Bu çalışmalardan maksat, hakikati öğrenmek değildi elbette. Gerçekleri çarpıtarak İslâm’ın Batı’da yayılmasını engellemekti. Bunun için hurafelerle dolu bir dizi tahrifat yapıldı. Buna en çok destek verenlerden birisi de reform hareketlerinin öncüsü Martin Luther olmuştu…
Theodor Nöldeke’e nispet edilen Kur’ân Tarihi isimli eser, gerek Batı dünyasında ve gerekse İslâm dünyasında yapılan Kur’ân-ı Kerîm merkezli akademik(!) çalışmaların, ne hikmetse mutlaka atıf yapma ihtiyacı hissettikleri referanslardan biridir.
Bilindiği gibi İslâm akidesine göre Kur’ân-ı Kerîm, İslâm’ın en mühim bilgi kaynağı ve Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) en büyük mucizesidir. Bu sebeple tarihten günümüze, İslâm dinine düşmanlık edenler, Kur’ân-ı Kerîm’in ilahî vahiy oluşu ve Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) nübüvvet ve risaletinin sahihliği üzerinde şüphe uyandırmak için oldukça ciddî çaba sarf edegelmişlerdir. Özellikle Müslümanların Kur’ân-ı Kerîm hakkındaki temiz akidelerini bulandırmaya çalışan bir kısım müstağrib (Batı hayranı) ve mülhitlerin, gayelerine ulaşmak için Nöldeke ve kitabına, mal bulmuş mağribi edasıyla sarıldıkları, bu mevzu ile ilgilenenlerin dikkatlerinden kaçmamaktadır.
Biz burada, gücümüz nispetinde ilmî emanete riayet ederek bu kitapta ileri sürülen düşünceleri, tespit ve tahlile devam edeceğiz. Ancak tahlil işini, müteakip makaleye tehir ederek bu yazıda, Batılıların Nöldeke’ye kadarki Kur’ân-ı Kerîm ve İslâm tasavvurlarının tarihî seyri hakkında malumat vermeye çalışacağız.
Araştırmacılar umumî olarak, Batılıların Kur’ân-ı Kerîm’i görünüşte akademik, esasında ise Avrupa halklarının Müslüman olmalarının önüne bir set çekmek maksadıyla inceleme mevzuu yapmalarını, İspanya’da İslâm devletinin düşüşe geçtiği tarihle başlatırlar.
Şöyle ki; İberya’da (Güney-Batı Avrupa) yaklaşık olarak 8 asır (781 sene) hüküm süren (707-1492) Endülüs İslâm Devlet(ler)i, Mülûkü’t-Tavaif (1031-1090) dönemindeki iç mücadelelerin neticesinde iyice zayıflamış ve Kuzey İspanya’da birtakım Hıristiyan devletçikler ortaya çıkmıştır. 1085 senesinde Kastilya/Castilla Kralı VI. Alfonso (1043-1109), Endülüs’ün Kurtuba’dan sonra ikinci büyük şehri olan ve o zaman itibariyle Zünnûnilerin idaresinde bulunan Tuleytula’yı (Toledo) ele geçirmiştir. Saha uzmanlarının tespitlerine göre bu hadise, Endülüs’te Müslümanların aldığı en büyük darbe olmuş ve bu tarihten itibaren Endülüs’te İslâm devleti gerilemeye başlamıştır.
Yazının tamamını Yedikıta Dergisi 138. sayısından (Şubat 2020) okuyabilirsiniz.
Anadolu’nun Kafkaslara açılan kapısı Kars, Kırım Harbi’nde destansı bir mücadeleye sahne olmuştu. Rus ordusunun bütün…
Andree ve iki yol arkadaşı, 1897 yılında hidrojenle dolu balonlarıyla Kuzey Kutbu’nu aşmayı hayal ederek…
Medine-i Münevvere’nin su ihtiyacının temin edilmesi için, Emevîler devrinde, birtakım çalışmalar yapıldı. Şehrin yakınlarında bulunan…
Bu defa yönümüzü, Aydın’ın kalbinde yer alan asırlık bir yapıya çeviriyoruz: Cihanoğlu Camii…
Buyurunuz, Yahya Efendi’nin sadece Beşiktaş sırtlarını değil, gönülleri de yeşerten menkıbesini satırlarda arayalım…
Rumeli’ye geçişin kahramanlarından Gazi Süleyman Paşa, Osmanlı tarihine “Rumeli Fatihi” olarak adını yazdırırken; Osmanlı neferlerinden…