Bazı insanlar vardır ki bir asır yaşayıp bir arpa boyu ilerlemeden ve insanlığa güzel işler bırakmadan toprak olurlar. Bazıları da vardır ki ömürleri vefa etmez ve daha genç yaşlarda göçüp giderler; arkalarında çok kıymetli eser bırakarak vefatlarından sonra da berhayat olmaya devam ederler. Bu insanlardan birisi de Osmanlı’nın son devrinde yetişen hukuk adamlarından Karinabâdî Ömer Hilmi Efendi’dir…
Bir zamanlar Osmanlı toprağı olup da bugün sınırlarımız dışında kalan şehirler, artık pek çok kimse tarafından bilinmiyor. Daha üzücü olanı ise bu şehirlerde yetişen nice âlim unutulup gitmiş. Hâlbuki içlerinden bazısı hiç unutulmamayı, tekrar hatırlanmayı sonuna kadar hak ediyor.
Mecelle âzâsı Ömer Hilmi Efendi’yi, bu ikinci sınıfa dâhil edebiliriz. Bazı kaynaklarda doğum yeri İstanbul olarak geçse de kendi el yazısıyla belirttiği hâl tercümesine göre Ömer Hilmi Efendi, Hicrî 22 Recep 1258, Miladî 29 Ağustos 1842’de Karinabâd’da doğdu. Bugün Bulgaristan sınırları içerisinde yer alan Karinabâd, Osmanlı devrinde Silistre’ye bağlı önemli bir ticaret merkeziydi.
Ömer Hilmi, ilmiye sınıfından bir aileye mensuptu. Babası, müderris ve dersiamdan Karinabâdî Hoca Abdurrahman Efendi’dir. Küçük yaşta hafızlığını tamamladıktan sonra pek çok hocanın rahle-i tedrisinden geçti. Muhaddis Şeyh Ebu’l-Kasım’dan Sahih-i Müslim ve Sahih-i Buharî dersleri almış, devrin meşhur âlimi Kazasker Tikveşli Yusuf Efendi’den icazet almıştır.
Yazının tamamını Yedikıta Dergisi 151. sayısından (Mart 2021) okuyabilirsiniz.
Kore Savaşı'ndaki Türk askerin disiplin ve dirayeti, Amerikan ordusunun oldukça dikkatini çekmiş ve araştırma konusu…
Roger de Flor... Kimi zaman iyi bir kumandan, kimi zaman bir hain olarak anıldı. Bir…
Tarih kitapları, kar hakkında bilgi verirken daha çok onun olumsuz rolünden bahsederler ve bu konuya…
Şimdi bu dönüşümün ortasında, eski ve yeni Trabzon arasında bir köprü kurarak; anılarımı ve şehri,…
Bazı mürekkepler vardır ki çok iz bıraksalar da kendileri görünmezler. İsimleri satır aralarında gizli kalmış,…
Tarih sahnesinde öyle devirler vardır ki yalnızca kılıçla değil, kalemle de hüküm sürülür. Selçuklu asrı,…