Tarihimizin kapalı kutularından biri, denizcilik tarihidir. Neresinden başlasanız, karşınıza sizi şaşırtacak konular çıkar. Bu enteresan mevzuların birinden; “Türk” yani Müslüman olduktan sonra Cezayir donanmasına iltihak eden ve Batı dünyasını çok üzen İngiliz denizci John Ward’dan bahsedeceğiz…
Osmanlı döneminde Avrupa’da, Balkanlarda hatta Hint coğrafyasında bile birisi Müslüman oldu mu onun için “Türk oldu” derlerdi. Özellikle dinî çevreler, insanların “Türklüğe” özenmemesi için her türlü yolu denerlerdi. “Türk” olanı aşağılamak için hakkında resim ve heykeller yapar, tiyatrolar düzenler, romanlar yazarlardı. Aslında bu tavırlar yeni değildir.
Sahabe-i Kiram döneminde aslen Yahudi olan ve Abdullah bin Selâm adını alan Husayn bin Selâm, eski dindaşlarının hakaret ve iftiralarına maruz kalmıştı. Daha sonra Anselmo Turmeda adındaki genç bir İspanyol papazı, Müslüman olarak Abdullah Tercüman adını alınca karakter suikastına uğramıştı.
John Ward da “Türk” olarak Yusuf Reis adını alınca benzer tepkilerle karşılaştı. Ona saldıranlar, ağız birliği ederek onu basit, fakir, melankolik bir insan olarak tanıtırlar. İyi de böylesi basit birinin Müslüman olmasının Hıristiyanlığa ve İngiliz dünyasına ne zararı olabilir ki… Aksine, hakkında koparılan fırtınalar, onun basit biri olmadığını göstermektedir.
Yazının tamamını Yedikıta Dergisi 175. sayısından (Mart 2023) okuyabilirsiniz.
Haziran 1908’de Baltık Denizi kıyısındaki Reval şehrinde, İngiltere’nin kral ve kraliçesi ile Rusya’nın çar ve…
Avrupa’da yaygın olan cüzzam hastalığı, haçlıların Kudüs’ü işgaliyle başka coğrafyalarda da görülmeye başlamıştı. Bu hastalığı…
Toprak, bir milletin hafızasıdır. O hafızanın en derin satırlarını ise mezar taşları yazar. Her biri…
Eskişehir’in doğusunda, Sakarya Nehri’nin sessiz pınarlarından hayat bulan verimli bozkırlarda, iki kardeş ilçe yükselir: Çifteler…
Sultanların saltanatına değer katan seçkin âlimlerden biri de, Sultan Fatih’in en büyük destekçilerinden Fenârîzâde Ali…
Ordusu, müneccimlerin vereceği haberi beklerken o, okuduğu âyet-i kerîmelerle askerlerine en büyük dayanağı sağlamıştı…