1887 yılında Mutsuhito tarafından, ikili münasebetlerin başlatılması gayesiyle, İstanbul’a gönderilen Prens Akihito, padişah katında hüsn-i kabule mazhar olmuştu. Memnuniyetini sultana yazdığı mektupla ifade eden imparator, aynı zamanda bu samimi dostluğun bir nişanesi olarak Osmanlı padişahına bir nişan takdim etmek istiyor ve bu hediyenin kabulünü rica ediyordu
Osmanlı Devleti’nin 34. padişahı Sultan İkinci Abdülhamid Han, içerden ve dışardan devam eden türlü tazyiklere rağmen, devlet ve milleti idarede son derece başarılıydı. Takip ettiği denge siyaseti icabı, ittifak mümkün olan devletlerle münasebette tereddüt etmemişti. O döneme ait belgeler ışığında Japonya’yı da bu kabil devletlerden saymak mümkün.
1867 yılının şubat ayında İmparator Komei’den tahtı devralan İmparator Meiji yahut asıl adıyla Mutsuhito ile Abdülhamid Han arasında kurulan dostluk bozulmadan devam etti. 1887 yılında Mutsuhito tarafından, ikili münasebetlerin başlatılması gayesiyle İstanbul’a gönderilen Prens Akihito, padişah katında hüsn-i kabule mazhar olmuştu. Memnuniyetini sultana yazdığı mektupla ifade eden imparator, aynı zamanda bu samimi dostluğun bir nişanesi olarak Osmanlı padişahına bir nişan takdim etmek istiyor ve bu hediyenin kabulünü rica ediyordu. 1889 yılında prensin ziyaretini müteakip oraya gönderilen ve maalesef dönemeyen firkateynimiz Ertuğrul, başlatılan dostluğun devam ettiğinin bir alameti ve dolayısıyla hediyenin de kabul edilmiş olduğunun bir işareti olarak algılanabilir.
Denilebilir ki imparator, Japonya’yı askerî feodal bir topluluk olmaktan çıkarmış ve bir dünya devi haline getirmişti. Ölümü ardından düzenlenen devlet töreninden bahisle New York Times gazetesinde neşredilen bir yazıda, “Cenaze arabasının önü sıra giden Japonya eski Japonya’ydı; arabanın ardından gelense yeni Japonya!” deniyordu. İşte Osmanlı’nın son yarım asrına damgasını vuran cihan padişahı Sultan Abdülhamid Han ile Japon imparatorunun dostluklarına ışık tutan mektup…
Yazının devamını Yedikıta Dergisi Aralık (29. Sayı 2010) sayısından okuyabilirsiniz.
Kore Savaşı'ndaki Türk askerin disiplin ve dirayeti, Amerikan ordusunun oldukça dikkatini çekmiş ve araştırma konusu…
Roger de Flor... Kimi zaman iyi bir kumandan, kimi zaman bir hain olarak anıldı. Bir…
Tarih kitapları, kar hakkında bilgi verirken daha çok onun olumsuz rolünden bahsederler ve bu konuya…
Şimdi bu dönüşümün ortasında, eski ve yeni Trabzon arasında bir köprü kurarak; anılarımı ve şehri,…
Bazı mürekkepler vardır ki çok iz bıraksalar da kendileri görünmezler. İsimleri satır aralarında gizli kalmış,…
Tarih sahnesinde öyle devirler vardır ki yalnızca kılıçla değil, kalemle de hüküm sürülür. Selçuklu asrı,…