İkinci Dünya Savaşı’nın en hararetli yıllarında Almanlar, Yunanistan’ı ve Ege Adaları’nı işgal etmişti. Savaş, Ege kıyılarına kadar gelmiş, denizin Anadolu tarafında sessiz ve tedirgin bir bekleyiş başlamıştı. Bu sessizlik, Muğla semalarında görülen uçaklar ile son bulacaktı…
İkinci Dünya Savaşı’nın tüm şiddetiyle devam ettiği 1942 yılı, Türkiye için de tehlikenin zirve yaptığı kritik bir zamandı. Almanlar, Avrupa’nın neredeyse tamamını işgal etmiş, doğuda Rusya steplerine kadar yayılmıştı. Balkanlar, özellikle de Yunanistan, Mihver Devletlerin kontrolü altındaydı. Öyle ki bombardıman sesleri, Ege’nin kıyı şehirlerinde rahatlıkla duyulabiliyordu. Türkiye âdeta çembere alınmış vaziyette, tarafsızlığını korumaya çalışıyordu. Her ne kadar savaşa dâhil olmak istemesek de hem Mihver Devletlerin hem de Müttefik Devletlerin gözü üzerimizdeydi. İkisi de Türkiye’yi kendi tarafında savaşa çekmek için baskı yapıyordu. Özellikle müttefikler, bunun için her yolu denemekten çekinmiyordu.
Türkiye her ne kadar uzak durmaya çalışsa da harbin etkisini bir şekilde hissediyordu. 1942 yılında, Muğla sınırları içerisinde, bugün çok az bilinen bir hadise yaşanmıştı. 14 Mart’ı 15 Mart’a bağlayan gece, Milas ilçesinin semalarında üç adet uçak görüldü. Bölge halkı, zaten yakınlardaki Adalar’dan gelen top seslerinden tedirgindi. Bir süredir gece karartması da uygulanıyordu. Bu uçaklar, hiç de hayra alamet görünmüyordu. Saat 00:55 sularında korkulan oldu. Topbaşı Mahallesi üzerinde görülen uçaklar, 15 bomba bırakmış, genişçe bir alan makineli silahlarla taranmıştı. Bombalar iki eve isabet etmiş ve bu evler tamamen yanmıştı. Yakınlardaki üç ev daha hasar görürken saldırıda bir bekçi ölmüş, bir kişi de yaralanmıştı.
Ankara Hükümeti, Milas’ta yaşanan hadiseyi duyunca, hemen faillerini araştırmaya başladı. Bazı görgü tanıkları, saldırı öncesinde Alman bayraklı savaş uçaklarının alçak uçuş gerçekleştirdiğini ifade edince bütün gözler, Almanya’ya çevrildi. Araştırma ekipleri, bazı tarlalarda patlamamış Alman bombaları ve içi boş mermi çekirdekleri bulmuştu. Bombaların üzerinde Neoboros 1938 ibaresi yazılıydı. Elde edilen delillere rağmen harbe katılmamakta ısrarcı olan dönemin hükümeti, araştırmalara devam edeceğini açıkladı. Çok geçmeden Almanya’dan bir araştırma ekibi, olaya müdâhil olmuştu. Sonradan anlaşıldı ki Milas saldırısında kullanılan bombalar, Alman ordusundan Birleşik Krallık ordusuna geçen mühimmatlardı. Ayrıca uçakların Birleşik Krallık tarafından makyajlanarak Alman uçaklarına benzetildiği tespit edilmişti. Almanya, araştırma boyunca Türk heyetine ciddî desteklerde bulunmuştu. Çünkü Türkiye’nin, kendisine karşı savaşmasını istemiyordu.
Olayın aydınlanmasından dört gün sonra, 19 Mart 1942’de Birleşik Krallık Türkiye Büyükelçisi Sir Huge Kuatchbull Hugessen, dönemin hükümetine müracaat ederek, İngiltere hükümetinin bu saldırıdan dolayı teessürlerini dile getirmişti. Büyükelçi; “14 Mart akşamı Rodos’u bombalamak için havalanan üç İngiliz savaş uçağının, olumsuz hava koşulları nedeniyle yanlışlıkla(!) Milas’ı bombaladığını, yaşanan kazadan ötürü meydana gelen zararı tazminatla ödemeye hazır olduklarını” açıkladı. Ayrıca İngiliz kaynakları, Türkiye’nin aksine, bir değil iki kişinin hayatını kaybettiğini ifade etti.
Yazının tamamını Yedikıta Dergisi 194. sayısı (Ekim 2024) okuyabilirsiniz.
Birinci Dünya Savaşı, insanlık tarihinin gördüğü en kanlı savaşlardan birisiydi. Osmanlı Devleti’ni parçalama savaşı da…
Panoramik gösterimin mucidi ve patent sahibi Robert Barker ile küçüklüğünden beri panorama resimleri yapan oğlu…
Bundan 32 yıl önce, Sinop’un balıkçı kasabası Gerze’yi, sevimli bir misafir ziyaret etmişti. Kendini çok…
Türk kahvesi, sadece lezzetli bir içecek olmanın ötesinde, 500 yıl aşkın bir geçmişe sahip, köklü…
Salih kimselerin sohbetinde bulunmanın ve onlarla hemhâl olmanın, gönüllere ferahlık ve huzur verdiği, defaatle söylenmiştir.…
Osmanlı Devleti'nin bu kıymetli okulu Enderun'u infografik formatında sizlerle!