Eskişehir’in Kuyucak köyüne yaptığımız ziyaret, bizlere hem gurur hem de derin bir hüzün yaşattı. Bu sakin Anadolu köşesi, Osmanlı’nın zorlu günlerinde kahramanlıklarıyla tanınan Karakeçili Aşireti reislerinden Hacı Bekir Sıddık Bey’in izlerini taşıyor. Ertuğrul Süvari Alayı’na asker yetiştiren ve komutanlık yapan Hacı Bekir Sıddık Bey, köyünü ve çevresini eserleriyle taçlandırmış. Ancak bugün, harabeye dönmüş konağını ve bakımsızlıktan ayakta durmakta zorlanan kabrini görünce, derin bir hüzün yaşadık. Osmanlı’ya sadakatle hizmet etmiş böyle bir yiğidin unutulmuş olması, yüreğimizi sızlattı…
Kuyucak Köyü, Eskişehir’e 32, Seyitgazi’ye ise 20 kilometre uzaklıkta. Tekke Tepesi’nin kuzey yamaçlarına kurulmuş, 50 haneli ve yaklaşık 200 kişinin yaşadığı bu küçük yerleşim yeri, ardıçlarla kaplı dağları ve huzurlu atmosferiyle dikkat çekiyor.
Kuyucak ve çevresinde at yetiştiriciliği yapıldığı biliniyor. 13. asırda Anadolu Selçuklu Devleti döneminde Kuyucak’a gelen seyyah Simon de Saint Quentin, bu yörede10 bin iyi cins atın yetiştirildiğinden bahseder. 14. yüzyıl Müslüman seyyahı İbnü’l-Ömer ise Eskişehir-Kütahya arasındaki çiftliklerde yetiştirilen değerli atlardan söz eder ve bu çiftliklerin Kuyucak civarında bulunduğunu belirtir. Dolayısıyla verilen malumatlar, Kuyucak bölgesinin at yetiştiriciliği konusunda önemli bir yere sahip olduğunu gösteriyor.
Kuyucak ve çevresi, 19. yüzyılın başlarında Karakeçili yörüklerinin yerleşim bölgesi olarak öne çıkmıştır artık. Köyün en tanınmış ailelerinden olan ve “Beyler” lakabıyla anılan aile, Karakeçili Aşireti’nin “Özbekli Cemaati”ne mensuptur ve bölgenin sosyal dokusunda önemli yere sahiptir.
1848 yılında Kuyucak’ın az ilerisinde Konnamuş’ta doğan Hacı Bekir Sıddık Bey, Osmanlı’nın çalkantılı dönemlerinde hem cephede hem de toplum içinde öncü bir lider olarak ortaya çıkmıştır. Babasından devraldığı liderlik bayrağını, Karakeçili Aşireti’ni birleştirerek daha da ileri taşımıştır. Sultan İkinci Abdülhamid tarafından üç kez liyakat nişanı ile taltif edilmesi, onun devlete ve millete sadakatinin en güzel delilidir.
Karakeçili Yörüklerini bir araya getirerek teşkilatlandıran ve Karakeçili Süvari Alayı’nı kuran Hacı Bekir Sıddık Bey, emrindeki askerlerle sultana ve vatana sadakatle hizmet etmiştir. Karakeçili Yörüklerinden oluşan 435 kişilik süvari birliğiyle 1897 Yunan Savaşı, 1912 Balkan Savaşı, 1914 Birinci Dünya Savaşı ve Millî Mücadele’ye kadar birçok cephede kahramanca görev almıştır. Onun bu üstün gayretleri, sultan tarafından taltif edilerek onurlandırılmasına sebep olmuştur.
Kapak yazısının tamamını Yedikıta Dergisi 198. sayısından (Şubat 2025) okuyabilirsiniz.
“Serhaddin ucunda bir gölge, bir dua gibi durur bazı yerler. Deliorman da onlardan biridir; sessiz,…
Cihan hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman, son seferinden hemen önce yazdığı vasiyetnamesinde su hizmetinden bahsediyordu…
Anadolu topraklarında dikilitaş formundaki en büyük Türkçe kitabe, Germiyanoğluları zamanında dikilmiştir. Kütahya’da bulunan kitabe, taş…
“Her gün için bir parça ekmeğim ve ibadet edeceğim bir mescidim olsun, bu bana yeter.”
Bir şehir nasıl marka olur? Veya bir şehir nasıl pazarlanır? Bu sorulara en isabetli cevabı,…
Bu makalemizde İslâm şehirciliğinin ilk dönemlerine ve şehir müelliflerinin ilk misallerine temas edeceğiz…
View Comments
Rabbim ecdadımıza Rahmet Eylesin Bizide şefeatlerine nail eylesin inşaallah