Hollanda’daki 400 Yıllık Turkeye Köyü

Avrupalılar, 11. yüzyılda Anadolu topraklarına, Türkiye demişlerdi. Aynı Avrupa, asırlar sonra kendi topraklarında küçük bir köye Turkeye ismini verecekti. Hollanda topraklarında bulunan Turkeye köyünün dikkat çekici bir hikâyesi var…

Hollanda’nın on iki eyaletinden biri olan Zelanda, ülkenin güneybatı ucunda kalıyor. Zelanda’nın Sluis belediyesine bağlı, Belçika sınırına oldukça yakın küçük bir köy var. İsmi, Turkeye. Köy ahalisinin tamamının Hollandalı olmasına rağmen isminin Türk olması, görenleri meraklandırıyor. Turkeye köyünü ziyarete gidenlerin karşılaştıkları “Turkeijeweg” tabelasının “Türkiye Yolu” anlamına geldiğini öğrenince, hâliyle düştük köyün hikâyesinin peşine…

Türk Forsalarının Kurtarıldığı Kuşatma: Sluis

Avrupa’nın kurucu hanedanları arasındaki akrabalık bağları, tarihin akışını şekillendiren önemli bir faktördür. Savaşlar, ittifaklar ve evlilikler yoluyla, bu hanedanlar arasında karmaşık ilişkiler kurulmuş ve Avrupa’nın siyasî haritası bu dengelerle oluşmuştu. Hatta öyle ki Habsburg Hanedanlığı, evlilik diplomasisini kullanarak Macaristan, Bohemya, Almanya ve İspanya gibi geniş bir coğrafyada yönetimi ele geçirmişti. 1556 senesinde Habsburgların ikiye ayrılmasının neticesinde, Felemenk bölgesi (günümüzde Hollanda, Belçika, Luxemburg) İspanya’nın yönetimine geçmişti.

İspanya Kralı II. Felipe’nin, Felemenk bölgesine uyguladığı baskıcı politikalar, ayaklanmalara yol açtı. Felemenk halkının isyanları, kısa bir süre sonra 80 yıl sürecek savaşı başlattı. İspanya’ya karşı, Orange-Nassau ailesinin kurucusu olarak kabul edilen Sessiz William liderliğinde başlayan 80 Yıl Savaşları neticesinde, önce 1581’de Yedi Birleşik Netherlands Cumhuriyeti kuruldu. Akabinde 1648’de imzalanan Vestfalya Antlaşması’yla, Hollanda vilayetlerinin bağımsızlığı resmen tanındı. Böylece günümüz Hollanda’sının temelleri atıldı. Orange-Nassau Hanedanı, bugün de Hollanda Krallığı’nı yönetmeye devam etmekte.

Buraya kadar anlattıklarımızın mevzumuz ile nasıl bir alâkası var diyebilirsiniz. Hemen şöyle izah edelim. 80 Yıl Savaşları’nın bir parçası olarak 1604 yılında gerçekleşen Sluis Kuşatması, mezkûr köyün “Turkeye” diye isimlendirilmesine sebep oldu. Şöyle ki Sessiz William’ın oğlu Maurice, İngilizlerin desteğiyle 1604 yılında stratejik öneme sahip Sluis Limanı’nı kuşattı. Üç ay süren çetin mücadelenin ardından İspanyollar, Sluis’i terk etmek zorunda kaldılar. Ve yaklaşık 4000 asker ile çoğunluğu Osmanlı denizcisi 1500 civarı forsayı ve yüzlerce sivili arkalarında bıraktılar. Forsa, esir denizcilere verilen isimdi.

Yazının tamamını Yedikıta Dergisi 194. sayısı (Ekim 2024) okuyabilirsiniz.

Süleyman Serhat Sarıkaya

Recent Posts

Dijital Arşiv Çağı

Bir tarafta tarihin tozlu sayfalarına karışan, yıkılan, yakılan ve raflarında insanlığın hafızasını saklayan eski zaman…

6 saat ago

Dünyanın Arşivi Burada!

Ücretsiz olarak erişim sağlayabileceğiniz en meşhur dijital arşiv ve kütüphaneleri sizler için derledik…

6 saat ago

Orta Çağ’da Efsaneler, Korkular ve Gerçekler

Orta Çağ’ın karanlık ve bilinmezliklerle dolu dünyasında, tüccarlar ve seyyahlar, yalnızca zorlu yolculuklarla değil, aynı…

6 saat ago

Avrupa’yı Titreten Timurlu Kasırgası

Timur ordusu, savaş meydanlarında geçen otuz yıl boyunca hiç yenilgi yüzü görmemiş, âdeta durdurulamaz bir…

6 saat ago

Bilgi Dijitalleşiyor, Kütüphaneler Dönüşüyor!

Kütüphaneler artık raflarla sınırlı değil. Elektronik kaynaklardan yapay zekâ destekli arşivlemeye, kütüphaneciliğin sınırları yeniden çiziliyor.…

6 saat ago

Avrupa’nın Kalbinde Dijital Kütüphanecilik Avusturya Ulusal Kütüphanesi

Kütüphanelerdeki dijital dönüşüm ülkemizde olduğu gibi tüm dünyada da devam ediyor. Bilginin dijital ortama aktarılma…

6 saat ago