Categories: ManşetYakın Tarih

Hipodrom’da At Koşturanlar

Osmanlı’nın At Meydanı dediği, Roma ve Bizans devrinde at arabalı yarışların ve atletizm festivallerinin düzenlendiği Hipodrom… Tarihî seyri içerisinde muhtelif yapı unsurlarıyla çevrelenmiş, günümüzde ise Sultanahmet Meydanı olarak anılmaktadır. Bu meydan, bazen erlere meydan olsa da tarihin belli dönemlerinde Batı’nın sinsice at koşturduğu bir yer olmuştu…

Tarihî geçmişi, Antik Yunan ve Roma’ya uzanan hipodromlar, şehirli halkı eğlendirmek maksadıyla, içinde atletizm festivallerinin, atlı ve at arabalı yarışların düzenlendiği yapılardı. İstanbul Hipodromu’nun inşaatına Septimus Severus tarafından başlansa da yapı, Constantinus zamanında ancak tamamlanabilmiş ve 11 Mayıs 330 tarihinde açılışı gerçekleşmişti.

Augustus, meydanın ortasına Mısır’dan getirtilen Dikilitaş’ı, II. Constantinus ise diğer bir Dikilitaş’ı 357’de buraya koydurmuştur. Dördüncü Haçlı Seferi’ne kadar ayakta olan yapının bir bölümü ayaklanmalar esnasında, bir kısmı da depremlerde zarar görmüştür. Yapı, en büyük zararı, 1203 senesindeki yangında görmüştür.

İstanbul’un fethinden kısa bir zaman sonrasında çizilen bir gravürde, yapının iki kanadının da harap olduğu görülür. Osmanlı, boş vaziyetteki bu alanı, açık hava faaliyetleri için kullandı. Bunda alanın saraya yakınlığının da etkili olduğu söylenebilir. Osmanlı’nın buraya At Meydanı adını vermesi, burada at yarışlarının yapılması ve at pazarının kurulması sebebiyledir.

16. yüzyılda İbrahim Paşa Sarayı, 17. yüzyılda Sultanahmet Camii Külliyesi, 19. yüzyıl sonu ile 20. yüzyıl başlarında inşa edilen Defter-i Hakanî Nezareti, güney uçta yer alan imaret ve darüşşifanın yerine yapılan Mekteb-i Sanayi, 1901 yılında yapılan Alman Çeşmesi ile Hipodrom ve çevresi, bugünkü görünümüne kavuşmuştur.

Yazının tamamını Yedikıta Dergisi 173. sayısından (Ocak 2023) okuyabilirsiniz.

Dr. Ahmet Hamdi Bülbül

Recent Posts

Reval Görüşmeleri (1908)

Haziran 1908’de Baltık Denizi kıyısındaki Reval şehrinde, İngiltere’nin kral ve kraliçesi ile Rusya’nın çar ve…

3 hafta ago

Cüzzamlılar

Avrupa’da yaygın olan cüzzam hastalığı, haçlıların Kudüs’ü işgaliyle başka coğrafyalarda da görülmeye başlamıştı. Bu hastalığı…

3 hafta ago

Betona Gömülen Hatıralar

Toprak, bir milletin hafızasıdır. O hafızanın en derin satırlarını ise mezar taşları yazar. Her biri…

3 hafta ago

Sakarya Nehri’nin Doğduğu Topraklarda Bir Osmanlı Mirası Mahmudiye ve Çifteler

Eskişehir’in doğusunda, Sakarya Nehri’nin sessiz pınarlarından hayat bulan verimli bozkırlarda, iki kardeş ilçe yükselir: Çifteler…

3 hafta ago

Fatih Sultan Mehmed Han’ın Sırtını Yasladığı Âlim Fenârîzâde Ali Çelebi

Sultanların saltanatına değer katan seçkin âlimlerden biri de, Sultan Fatih’in en büyük destekçilerinden Fenârîzâde Ali…

3 hafta ago

Timur Han’ın Hindistan Seferi

Ordusu, müneccimlerin vereceği haberi beklerken o, okuduğu âyet-i kerîmelerle askerlerine en büyük dayanağı sağlamıştı…

3 hafta ago