Osmanlı Tarihi

Hicaz Demiryolu, 110 Yaşında…

Hicaz Demiryolu’nun 110. Sene-i Devriyesi… Sultan İkinci Abdülhamid Han’ın en büyük hayallerinden biri olan bu demiryolu hattı, 1 Eylül 1908 tarihinde sultanın tahta çıkışının 33. senesinde resmî bir merasimle açılmıştı. İslâm dünyasında büyük bir heyecana sebep olan bu hattın inşaatı, bizzat Sultan İkinci Abdülhamid Han’ın başlattığı bağış kampanyasına verdiği 50 bin liralık destekle beraber çok sayıda devlet erkânının da kampanyaya katılımıyla tamamlandı. Resmî erkânın yanında halkın yardımları da büyük bir meblağa ulaştı. Osmanlı ülkesi içinde küçükten büyüğe, kadından erkeğe binlerce Müslümanın yardımlarından başka Hindistan, Rusya, Fas, Afrika, Avrupa, Amerika, Orta Asya ve Balkanlardaki Müslümanlardan da yardımlar geldi…

Dünyada demiryolu faaliyetleri 19. asrın ilk çeyreğinde başlamıştı. Osmanlı Devleti’nde ise 1830 Haziranında başlayan ilk teşebbüsler, 1856’da inşasına başlanan İskenderiye-Kahire hattının aynı sene işletmeye açılmasıyla fiiliyata geçmiş ve bu hat, Osmanlı topraklarında inşa edilen ilk demiryolu olmuştur. Bunu 4 Ekim 1860’ta 66 km olarak KöstenceÇernovada (Boğazköy) hattı, 10 Ocak 1866’da 93 km olarak İzmir-Kasaba hattı, 1 Temmuz 1866’da İzmir-Aydın hattı, 7 Kasım 1866’da 224 km olarak Rusçuk-Varna hattı izledi. Bu hatlardan sonra daha büyük bir teşebbüs olarak 1873’te 1279 kilometreye ulaşan Rumeli Demiryolları yapıldı. Böylece Paris, Viyana ve Berlin gibi Avrupa başşehirleri İstanbul’a bağlandı. Bunun yanında Mersin-Adana hattı 67 kilometre olarak 1885-1886’da (bilâhare bu hat ile Bağdat Demiryolu Akdeniz’e ulaşacaktır), Selanik-İstanbul hattı Nisan 1896’da, Alaşehir-Afyon hattı da 1897’de açılmıştır.

Sultan İkinci Abdülhamid Han, Suriye ve Filistin bölgesindeki demiryollarının yapım işini bu bölgeler için daha az tehlikeli gördüğü Fransızlara verdi ve Yafa-Kudüs hattı Eylül 1891’de, Şam-Müzeyrib (Havran) hattı Mayıs 1894’te, Beyrut-Şam hattı Temmuz 1895’te (Şam bu hatla, Beyrut vasıtasıyla Akdeniz’e ulaştı) işletmeye açıldı.

Yabancı devletler, demiryolu projelerine kendi siyasî ve iktisadî menfaatleri cihetinden yaklaşırken Sultan Abdülhamid Han, bu devletlerin menfaatleri ile Osmanlı Devleti’nin askerî, siyasî ve iktisadî menfaatleri arasında bir denge kurmaya çalışıyordu. Bu yüzden Bağdat Demiryolu’nun imtiyazını, Avrupa’da yeni bir denge unsuru olan Almanlara verdi. Diğer taraftan, uzun zamandır planladığı ve “Benim eski rüyamdır…” dediği Hicaz Demiryolu projesini de artık hayata geçirmeye karar vermişti. Bağdat hattıyla da birleştirilmesi planlanan bu yeni demiryolu, İstanbul’dan başlayarak Şam’a ve oradan Medine-i Münevvere’ye, ardından da Mekke-i Mükerreme ve Cidde’ye uzatılacak, son safhada da Yemen ve hatta Orta Arabistan üzerinden Bağdat ve Basra’ya ulaştırılacaktı.

Yazının devamını Yedikıta Dergisi 121. sayısından (Eylül 2018) okuyabilirsiniz.

Ömer Faruk Yılmaz

Recent Posts

Reval Görüşmeleri (1908)

Haziran 1908’de Baltık Denizi kıyısındaki Reval şehrinde, İngiltere’nin kral ve kraliçesi ile Rusya’nın çar ve…

3 hafta ago

Cüzzamlılar

Avrupa’da yaygın olan cüzzam hastalığı, haçlıların Kudüs’ü işgaliyle başka coğrafyalarda da görülmeye başlamıştı. Bu hastalığı…

3 hafta ago

Betona Gömülen Hatıralar

Toprak, bir milletin hafızasıdır. O hafızanın en derin satırlarını ise mezar taşları yazar. Her biri…

3 hafta ago

Sakarya Nehri’nin Doğduğu Topraklarda Bir Osmanlı Mirası Mahmudiye ve Çifteler

Eskişehir’in doğusunda, Sakarya Nehri’nin sessiz pınarlarından hayat bulan verimli bozkırlarda, iki kardeş ilçe yükselir: Çifteler…

3 hafta ago

Fatih Sultan Mehmed Han’ın Sırtını Yasladığı Âlim Fenârîzâde Ali Çelebi

Sultanların saltanatına değer katan seçkin âlimlerden biri de, Sultan Fatih’in en büyük destekçilerinden Fenârîzâde Ali…

3 hafta ago

Timur Han’ın Hindistan Seferi

Ordusu, müneccimlerin vereceği haberi beklerken o, okuduğu âyet-i kerîmelerle askerlerine en büyük dayanağı sağlamıştı…

3 hafta ago