Ülke liderlerinin seyahatleri her devirde hem halkın hem basının ilgisini çekmiştir. Zira gelen başka bir hükümdardır ve yapılacak merasimler, hükümdarlara yaraşır büyüklükte olacaktır. Alman İmparatoru II. Wilhelm Osmanlı ülkesine üç defa gelmişti. Tabii bu seyahatler sadece bir merak ve dostluk ziyaretinden ibaret değildi. Alman mallarına pazar arayışı ve Alman nüfuzunun artırılması, seyahatin başlıca hedeflerindendi…
Alman İmparatoru II. Wilhelm’in (1888-1918) Osmanlı ülkesine yaptığı seyahatler, iki ülke ilişkilerinde önemli bir yere sahiptir. Bilindiği üzere imparatorun Osmanlı topraklarına ilki 1889, ikincisi 1898 ve sonuncusu 1917 yıllarında olmak üzere üç seyahati bulunmaktadır. II. Wilhelm’in Osmanlı ülkesine bir seyahat düzenlemek istediği haberi Sultan İkinci Abdülhamid’i (1876-1909) esasen memnun etmişti. Zira bu tarihlerde Avrupa’nın büyük devletlerinden her biri Osmanlı ülkesinden birer toprak parçasını ele geçirmişlerdi. Rusya 93 Harbi’yle (1877-78) devlete büyük zararlar verdiği gibi Batum, Kars ve Ardahan’ı topraklarına katmıştı. Avusturya, 1878’de Bosna-Hersek’i işgal etmişti. 1881’de Fransa Tunus’u, 1882’de İngiltere Mısır’ı ele geçirmişti. Ve bu devletlerin hal-i hazırda izledikleri politikalar da Osmanlı Devleti’nin aleyhinde bir seyir takip ediyordu. Almanya’nın ise Devlet-i Aliyye’ye karşı bu şekilde bir işgal hareketi vuku bulmadığı gibi iki devlet arasında geçmişten gelen sıcak ilişkiler mevcuttu. Üstelik Almanlar, bu yıllarda gönderdikleri subaylarla Osmanlı ordusunu eğitmek için gayret ediyorlardı.
Yazının devamını Yedikıta Dergisi 82. sayısından (Haziran 2015) okuyabilirsiniz.
Selçuklu sultanlarının Haremeyn’e olan bağlılıkları ve İslâm ümmetine hizmet etme arzusu, her şeyin üzerinde olmuştur.…
Çanakkale’de bir yanda düşmanla göğüs göğüse çarpışılırken, diğer yanda yakıcı sıcak, toz bulutları, sinekler ve…
Bir fotoğraf karesinin arkasında yer alan ifadeler, sadece bir fotoğrafı değil, o ânın içindeki bütün…
Tarihin en kudretli hükümdarlarından biri olan Sultan Süleyman Han’ın uzun ve zaferlerle dolu saltanatı, kudretinin…
Selçuklu döneminde sultanlarla birlikte vezirler ve önde gelen devlet adamları da mukaddes beldelere hizmet etmeyi…
Hac emîrliği, Abbasîler ve Selçuklular devrinde güvenliğin ötesinde siyasî ve dinî otoritenin de sembolü olmuştur.…