Halep
Suriye’de sıcak savaşın kurbanlarından biri de Anadolu’dan Mezopotamya’ya giden ana yolların kesişme noktası Halep oldu. Şehrin ilk fâtihi, Hz. Ömer’in Suriye valisi tayin ettiği Ebu Ubeyde b. Cerrah’ın kumandanı İyaz b. Ganem idi. Bundan yarım asır kadar sonra, Fatımîler elindeki şehrin güngörmüş surları önünde Selçuklu sultanı Alparslan göründü. Onun Halep fethini de Târîhu Bağdad ve El-Kâmil fi’t-Târîh kitapları yazdı…
Sultan Alparslan, [Mısır seferi sırasında] 1070 senesinde Haleb üzerine yürüdü. Haleb Emiri Mahmûd’un, huzuruna gelip tâbiiyetini arz etmesi için haber gönderdi. Emir bizzat çıkmayıp hediyeler göndermek suretiyle kurtulmak istedi. Lâkin Alparslan, “Onlar ezanı –Şii usulü üzere- ‘hayye alâ-hayri’l-amel’ diye okurlarken hiçbir hediyelerini kabul etmeyiz, bu âdet değişmelidir.” dedi. Haleb Emiri reddedince muhasaraya başladı. Lâkin Bizans’a yakın böyle bir İslâm serhaddinin tamamen harap olmasını da istemezdi. Sulh ile teslim almak niyetinde olup bu sebepten surları mancınıkla döverken her tarafına hasar eriştirmemeye çalışırdı.
Yazının devamını Yedikıta Dergisi 89. sayısından (Ocak 2016) okuyabilirsiniz.
“Serhaddin ucunda bir gölge, bir dua gibi durur bazı yerler. Deliorman da onlardan biridir; sessiz,…
Cihan hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman, son seferinden hemen önce yazdığı vasiyetnamesinde su hizmetinden bahsediyordu…
Anadolu topraklarında dikilitaş formundaki en büyük Türkçe kitabe, Germiyanoğluları zamanında dikilmiştir. Kütahya’da bulunan kitabe, taş…
“Her gün için bir parça ekmeğim ve ibadet edeceğim bir mescidim olsun, bu bana yeter.”
Bir şehir nasıl marka olur? Veya bir şehir nasıl pazarlanır? Bu sorulara en isabetli cevabı,…
Bu makalemizde İslâm şehirciliğinin ilk dönemlerine ve şehir müelliflerinin ilk misallerine temas edeceğiz…