Bir para düşünün. Dünyanın her yerinde alınıyor, satılıyor, tanınıyor. Bütün dünya bankalarında en çok ondan bulunuyor. Evet, tahmininiz doğru. Bu para birimi, Amerikan dolarından başkası değil. Peki, bu kâğıt parçasının hükümranlığı nasıl başladı? Doların rezerv para olma serüvenine dünya nasıl kandı?..
Bugün dünya döviz rezervlerinin yaklaşık yüzde 60’ını Amerikan doları oluşturuyor. Uluslararası ticaretin yarıdan fazlası onunla yapılıyor. Sadece bu veriler bile doların dünya hâkimiyetini gözler önüne sermeye yetiyor. Yürürlükte olan resmî para birimi 160’tan fazlayken global köyün yerel para birimi mesabesindeki doların bu kadar popüler olmasının sebebi ne olabilir dersiniz?
İlk para Lidyalılara, ilk kâğıt paranın sahipliği de Çinlilere kadar uzanır. Tabii biz o kadar eskilere gitmeyeceğiz, merak etmeyin. Yazımız küresel anlamda paranın ve doların kullanımıyla alâkalı…
Merkez bankaları kurulmadan önce altın tüccarları, altınlarını rehin edenlere yazılı senetler veriyordu. Bu kâğıtların el değiştirmesiyle karşılığı altın olan kâğıt paralar (banknot) doğmuş oldu. Fakat bu durum, çok başlılığa sebep oluyor, herkes kendi kâğıt parasını piyasaya sürüyordu. Hâl böyle olunca, bu tüccarları yönetecek ve kâğıt para basacak kurumlara ihtiyaç duyuldu. Tabii bunu da o dönem dünya finansına yön veren İngilizler akıl edecekti. Para basma yetkisi, devlete bağlı merkez bankasına verildi.
19. yüzyılın başlarında kâğıt paranın giderek yaygınlaşmasıyla birlikte İngiltere, altın standardına geçti. Yüzyıl sonlarına doğru İngiliz sterlini, altına bağlı para olduğu için genel kabul gördü ve giderek dünyadaki en önemli rezerv para hâline geldi. Ve bu standardı diğer ülkeler de kendi para birimleri için kullana geldi.
Altın standardı ülkelerin, kendi kâğıt paralarını belirli bir ağırlıkta saf altın olarak tanımlamasıyla ortaya çıkmış bir sistemdir. Yani banknotların altın karşılığı vardı. Bu karşılığı bulundurmakla, kâğıt parayı getirene, o karşılığın ödenmesi sözü verilmiş oluyordu. Altın standardı devri, birçok uzman tarafından uluslararası para sisteminin gerçekten altın çağı olarak değerlendirilir. Nitekim 1875-1914 arasında enflasyon neredeyse hiç yokken, ekonomilerde işsizlik artmadan teknolojik gelişmeyle verimlilik artışının sürdüğü bir dönem olarak kaydedilir.
Yazının tamamını Yedikıta Dergisi 172. sayısından (Aralık 2022) okuyabilirsiniz.
Birinci Dünya Savaşı, insanlık tarihinin gördüğü en kanlı savaşlardan birisiydi. Osmanlı Devleti’ni parçalama savaşı da…
Panoramik gösterimin mucidi ve patent sahibi Robert Barker ile küçüklüğünden beri panorama resimleri yapan oğlu…
Bundan 32 yıl önce, Sinop’un balıkçı kasabası Gerze’yi, sevimli bir misafir ziyaret etmişti. Kendini çok…
Türk kahvesi, sadece lezzetli bir içecek olmanın ötesinde, 500 yıl aşkın bir geçmişe sahip, köklü…
Salih kimselerin sohbetinde bulunmanın ve onlarla hemhâl olmanın, gönüllere ferahlık ve huzur verdiği, defaatle söylenmiştir.…
Osmanlı Devleti'nin bu kıymetli okulu Enderun'u infografik formatında sizlerle!