Belgrad, Sultan Süleyman Han devrinde fethedildikten sonra Orta Avrupa içlerine yapılan seferler için bir üs olarak kullanılmış, bundan dolayı da “Belgrad-ı Dârü’l-Cihâd” diye anılmıştı. Geçmişte, Müslüman Belgrad’ın 250’den fazla camisi vardı; bugün sadece biri ayakta. İşte 16. ve 17. yüzyılda savaşlara, 19. yüzyılda isyanlara sahne olan ve 20. yüzyılda komünizme şahitlik eden Belgrad’ın 21. yüzyılda çekilmiş bir fotoğrafı…
Üsküp’ten çıkıp Belgrad’a vardığımızda vakit gece yarısını geçmişti. Belgrad otogarında hayat yok gibiydi. Otobüsten iner inmez gördüğüm ilk şahıstan telefonunu kullanabilmek için izin istedim. Bir Afgan’mış. Türk olduğumu öğrenince; önceden Türkiye’de çalıştığını, orada Türkçeyi öğrendiğini ve Türkleri çok sevdiğini söyledi. Buraya bir grup Afgan’la beraber o da mülteci olarak gelmiş. Bu Afganlar, otogarın arkasındaki parkta yatıyorlar. Onları orada öylece yatarken görmek şaşırtıcıydı. Beyaz şehir Belgrad’da karşılaşacağım ilk manzaranın bu olacağını kırk yıl düşünsem tahmin edemezdim. Sırbistan’a eğer Makedonya’dan girecekseniz sizi ilk olarak Preşova Müslüman bölgesi karşılayacak. Müslüman Arnavutların oturduğu bu minareli-camili köylerin manzarasını içinize iyice sindirmelisiniz; zira Belgrad’da böyle minareler ya da camiler görmek mümkün değil.
Belgrad; Beyaz Şehir
Belgrad’ın kelime manası “beyaz şehir”dir (beo: beyaz; grad: şehir). Neden beyaz şehir dendiği konusunda farklı iddialar var. Evliya Çelebi, minarelerinin çokluğundan böyle dendiğini söyler. Şehir çoğu Balkan şehri gibi iki kısımdır: Stari Grad ve Novi Grad. Stari Grad; eski şehir demektir. Tarihî merkez burasıdır. Kalemegdan, Teraziya Caddesi, Bayraklı Camii buradadır. Şehrin diğer tarafı ise yeni şehri oluşturur. Yapılar daha yeni ve moderndir. Tuna Nehri, eskiden Müslüman Belgrad’la “gavur” Belgrad’ın sınırını oluşturuyordu. Nehrin bu yakası camilerle doluyken öte tarafında Ortodoks kültürü hâkimdi ve Avusturya Macaristan’ın nüfuzu söz konusuydu. 17. asırda Belgrad’a gelen Eviya Çelebi; Belgrad’da 217 cami, 8 medrese, 17 tekke, 9 dârülhadis ve 6 hamamdan ve daha birçok eserden bahsediyor. Bugün bunlardan sadece Bayraklı Camii, Damad Ali Paşa Türbesi, Şeyh Mustafa Efendi Türbesi, Sokollu Mehmed Paşa Çeşmesi ve bir iki küçük eser daha ayakta kalabilmiş.
Yazının devamını Yedikıta Dergisi 111. sayısından (Kasım 2017) okuyabilirsiniz.
Selçuklu sultanlarının Haremeyn’e olan bağlılıkları ve İslâm ümmetine hizmet etme arzusu, her şeyin üzerinde olmuştur.…
Çanakkale’de bir yanda düşmanla göğüs göğüse çarpışılırken, diğer yanda yakıcı sıcak, toz bulutları, sinekler ve…
Bir fotoğraf karesinin arkasında yer alan ifadeler, sadece bir fotoğrafı değil, o ânın içindeki bütün…
Tarihin en kudretli hükümdarlarından biri olan Sultan Süleyman Han’ın uzun ve zaferlerle dolu saltanatı, kudretinin…
Selçuklu döneminde sultanlarla birlikte vezirler ve önde gelen devlet adamları da mukaddes beldelere hizmet etmeyi…
Hac emîrliği, Abbasîler ve Selçuklular devrinde güvenliğin ötesinde siyasî ve dinî otoritenin de sembolü olmuştur.…
View Comments