Düğünün dördüncü gününde Çingene ayıcılar kendilerine mahsus zilsiz teflerle zincirlerini şakırdatarak düğün alanına geldiler ve ayılarla komik gösteriler yaptılar. Muhzır Ağa’nın adamlarından korkunç görünüşlü, iriyarı “çomar” lakaplı bir kapı kethüdası meydana çıkıp taklalar atarak ayılara meydan okudu ve onlarla güreşti…
Ayılar pek çok vasıfları olan vahşi hayvanlardır. Günümüzde onları hayvanat bahçelerindeki demir parmaklıklar ardında ya da belgesellerde görürüz. Kuvvetleri ve cüsseleriyle insanoğlunda hep korku uyandırırlar. Fakat bu vahşi hayvanlar eğitildiklerinde gösterdikleri fevkalade hareketler adeta insanın küçük dilini yutturur cinsten. Tarihe baktığımızda pehlivanlığıyla ün salan nice yiğitler, insan gibi güreş tutan ayılarla güreşmişlerdi. İşte size iki hadise naklediyoruz. İlk olarak sizi bundan 292 sene önceye, Sultan Üçüncü Ahmed Han’ın şehzadelerinin sünneti için tertip ettirmiş olduğu şenliğe (1720) götürüyor ve sözü, düğünü mükemmel bir dil ve üslupla kaleme alan devrin şairlerinden Seyyid Hüseyin Vehbi’ye bırakıyoruz:
Pehlivanlar Ayılarla Güreş Tutuyor
“Düğünün dördüncü gününde Çingene ayıcılar kendilerine mahsus zilsiz teflerle zincirlerini şakırdatarak düğün alanına geldiler ve ayılarla komik gösteriler yaptılar. Muhzır Ağa’nın adamlarından korkunç görünüşlü, iriyarı “çomar” lakaplı bir kapı kethüdası meydana çıkıp taklalar atarak ayılara meydan okudu ve onlarla güreşti…
Yazının devamını Yedikıta Dergisi Eylül (49. Sayı 2012) sayısından okuyabilirsiniz.
Tasavvufun derinliklerinde yoğrulmuş, ilim ve hikmetle mücehhez velî ve Peygamber neslinden olan Emir Sultan Hazretleri’nin,…
Bir zamanlar Osmanlı’nın sanayi hamlelerinden biri olarak kurulan ve yıllarca Eyüpsultan’ın silüetinde mütevazı duruşuyla varlığını…
Yüzyıllar boyunca nice padişahlar, nice vezirler; camilerde zafer öncesi ellerini kaldırıp dua etmiş, cemaatle aynı…
Nadarlar, dünya fotoğrafçılığının seyrine damga vuran bir aile. Paul Nadar da fotoğrafçı babanın fotoğrafçı oğlu.…
Bu makalemizde Ârif Hikmet’in hem sanat anlayışına hem de Hatt-ı Sünbülî’nin tasavvufî estetiğine göz atıyoruz…
İslâm’da kadın, yalnızca bir birey değil; rahmetin, şefkatin ve faziletin timsalidir. Cahiliye devrinin karanlığını vahyin…