Bağdat fatihi Sultan Dördüncü Murad, Revan Seferi dönüşünde, Çerkeş menzilinde konaklamıştı. Sultanın, buranın bayındır hâle getirilmesi emri üzerine Çerkeş’te bir cami ve ona gelir sağlamak için han, hamam, dükkânlar, boyahane ve ekmek fırını inşa edildi. Anadolu’da, önemli bir güzergâh üzerinde Sultan Dördüncü Murad’ın emriyle kurulan vakıf, 20. yüzyıl başlarına kadar varlığını devam ettirmişti. Günümüzde ise sadece hamamı ayakta…
Vakıflar, Osmanlı döneminde toplumsal hayatın en önemli kurumlarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bir vakıf medeniyeti olarak nitelendirilen Osmanlı toplumu, kendisinden önceki vakıf geleneğini sürdürerek daha da geliştirmiş ve yaygın bir kurum hâline getirmiştir.
Osmanlı yönetim anlayışına göre devletin başlıca görevi; iç ve dış güvenliği sağlamaktır. Bu sebeple klasik dönem Osmanlı merkezî bütçesinden bayındırlık, eğitim, kültür, sağlık ve sosyal hizmetleri için ödenek ayrılmamaktaydı. Kamu yararı gözetilen eserlerin büyük çoğunluğu müessesât-ı hayriye denilen, vakıflar tarafından yapılmakta ve giderleri de vakıflarca karşılanmaktaydı. Bu bakımdan vakıflar, Osmanlı toplum hayatında mühim vazifeler üstlenmişti.
Arşiv kayıtlarından, Osmanlı sınırları içerisinde her sancağa ait kaza ve nahiyelerde çok sayıda vakıf tespit etmek mümkündür. Bütün Osmanlı sultanları da vakıflara önem vermiş, bu amaçla hayırseverleri teşvik etmek düşüncesiyle vakıf müesseselerinin kurulmasına öncülük etmişlerdir. Bu vakıflardan birisi de Çankırı sancağına bağlı Çerkeş kaza merkezinde yer alan Sultan Dördüncü Murad’ın vakfıdır.
Yazının tamamını Yedikıta Dergisi 170. sayısından (Ekim 2022) okuyabilirsiniz.
Birinci Dünya Savaşı, insanlık tarihinin gördüğü en kanlı savaşlardan birisiydi. Osmanlı Devleti’ni parçalama savaşı da…
Panoramik gösterimin mucidi ve patent sahibi Robert Barker ile küçüklüğünden beri panorama resimleri yapan oğlu…
Bundan 32 yıl önce, Sinop’un balıkçı kasabası Gerze’yi, sevimli bir misafir ziyaret etmişti. Kendini çok…
Türk kahvesi, sadece lezzetli bir içecek olmanın ötesinde, 500 yıl aşkın bir geçmişe sahip, köklü…
Salih kimselerin sohbetinde bulunmanın ve onlarla hemhâl olmanın, gönüllere ferahlık ve huzur verdiği, defaatle söylenmiştir.…
Osmanlı Devleti'nin bu kıymetli okulu Enderun'u infografik formatında sizlerle!