Bilge Edebiyatçı Sadrazam Koca Râgıb Paşa

Eser yazacak kadar Arapça ve Farsçaya hâkim olan Râgıb Paşa, kaynaklarda nüktedan, hoşsohbet, âlim, fâzıl, hüner sahibi bir şair ve çok yönlü bir siyaset erbâbı olarak takdim edilir…

Asıl adı Mehmed olan ve şiirlerinde kullandığı “Râgıb” mahlasından dolayı edebiyat ve siyaset dünyasında bu ünvan ile bilinen Sadrazam Mehmed Râgıb Paşa, Defterhane-i Âmire kâtiplerinden Mehmed Şevki Efendi’nin oğludur. H.1110/M.1699 yılında dünyaya gelen Mehmed Râgıb’ın çocukluk ve ilk gençlik devresindeki eğitimi hususunda kaynaklarda farklı bilgiler olsa da o, Osmanlı Devleti’nin kalbi ve ilim-fikir merkezi olan İstanbul’da doğmuş, eğitimini ise burada çok kıymetli zevattan almıştır.

Mehmed Râgıb, gençlik yıllarında, babasının vazifeli olduğu Defterhane-i Âmire’ye devam ederek büyük bir gayretle bilgi ve görgüsünü artırmış, akabinde Dîvân-ı Hümâyûn kâtipliğine getirilmiştir. Râgıb Paşa, devletin farklı ve zor birçok alanında görevler üstlenerek Osmanlı Devleti’nde, padişahtan sonra en büyük makam olan sadrazamlık makamına kadar çıkacaktır.

Mütefekkir, Düşünür ve Âlim…

Paşa, memurluktaki başarısının yanında akıllı ve istikrarlı çalışmalarıyla etrafındaki zevatın dikkatini çekmiş ve takdirlerini kazanmıştır. İyi bir eğitim alan paşanın devlet görevlisi olarak ilim ve sanat merkezi olan Bağdat’a gönderilmesiyle birlikte, içindeki şairlik cevheri tamamen ortaya çıkmıştır.

Paşaya verilen “Koca” sıfatı; onun mütefekkir, âlim ve şair bir devlet adamı olarak mümtaz kişiliğine işarettir ki çok yerinde kullanılmıştır.

Osmanlı Devleti’nin zor zamanlarında, 18. yüzyılda sadrazam olan paşa; tedbir, adalet, hâkimiyet ve istikrarı önemsemiş, elindeki mevcut imkânları koruyup kullanarak, daima barış içerisinde, devleti idare etmeye çalışmıştır.

Pek çok hususiyetlere sahip paşanın asıl ismi unutulmuş; bilgeliği ve devlet adamlığından kazanmış olduğu “Koca”lık ile şiirlerinde kullandığı “Râgıb” mahlası birleşerek “Koca Râgıb Paşa” diye maruf olmuş ve namı, tarihe altın harflerle kazınmıştır.

Ayrıca paşa, kendi adını taşıyan ve günümüzde hâlen kullanılan bir de kütüphane inşa ettirmiştir. Sultan Üçüncü Mustafa Han’ın kız kardeşi Saliha Sultan ile evlenen ve ismine bir de damat ünvanını eklettiren Sadrazam Damad Koca Râgıb Paşa’nın kabri, Koska’da (Laleli) inşa ettirmiş olduğu Koca Râgıb Paşa Kütüphanesi’nin haziresindedir.

Yazının tamamını Yedikıta Dergisi 194. sayısı (Ekim 2024) okuyabilirsiniz.

Remzi Ağzıkara

Recent Posts

Ölüm Yürüyüşünden Zaferle Dönenler Kore’de Türk Esirleri

Kore Savaşı'ndaki Türk askerin disiplin ve dirayeti, Amerikan ordusunun oldukça dikkatini çekmiş ve araştırma konusu…

1 hafta ago

Bizans’ta Katalan Komutan Roger de Flor

Roger de Flor... Kimi zaman iyi bir kumandan, kimi zaman bir hain olarak anıldı. Bir…

1 hafta ago

Dağlardan Çöllere Uzanan Serinlik: Buz Ticareti ve Karcılar

Tarih kitapları, kar hakkında bilgi verirken daha çok onun olumsuz rolünden bahsederler ve bu konuya…

1 hafta ago

Ortamahalle’den Ortahisar’a Trabzon Günlüğü

Şimdi bu dönüşümün ortasında, eski ve yeni Trabzon arasında bir köprü kurarak; anılarımı ve şehri,…

1 hafta ago

İsmi Satır Aralarında Kalmış Bir Büyük Hattat Akşemseddinzâde Mehmed Zeynüddin

Bazı mürekkepler vardır ki çok iz bıraksalar da kendileri görünmezler. İsimleri satır aralarında gizli kalmış,…

1 hafta ago

İlimle Yükselen Medeniyet Selçuklular

Tarih sahnesinde öyle devirler vardır ki yalnızca kılıçla değil, kalemle de hüküm sürülür. Selçuklu asrı,…

1 hafta ago