Categories: Dünya Tarihi

Avrupa’yı Titreten Timurlu Kasırgası

Timur ordusu, savaş meydanlarında geçen otuz yıl boyunca hiç yenilgi yüzü görmemiş, âdeta durdurulamaz bir güç hâline gelmişti. Emîr Timur’un, Avrupa’yı tir tir titreten Yıldırım Bayezid Han’ı mağlup etmesi ve ardından İzmir’i fethetmesi, yalnızca Osmanlı topraklarında değil, Ege sahillerinden İngiltere kıyılarına kadar Batı dünyasında büyük bir yankı uyandırmıştı. Bu zafer, Avrupa’daki hükümdarları tedirgin ederken, doğunun kudretli hükümdarının gölgesi, batıya doğru uzanmaya devam ediyordu…

Emîr Timur’un 1386’da Tebriz’i, ardından 1393’te Bağdat’ı ele geçirmesiyle Timurlu ordusunun nal sesleri, artık Anadolu’dan duyulmaya başlamıştı. Timur ve ordusuyla ilgili bilgiler de ilk kez bu dönemde Avrupa’ya ulaşmıştı. Zira eski İlhanlı başkenti Sultaniye’de (İran’da, Tebriz-Tahran arasındadır.) Venedik’in bir temsilciliği bulunuyordu ve burası 1386’da Timur’un hâkimiyetine girmişti.

Venedik, İtalya kıyılarından başlayarak Akdeniz, Kızıldeniz, Basra Körfezi ve Hazar sahillerine kadar uzanan geniş bir coğrafyada ticarî faaliyetlerde bulunuyordu. Üstelik bu faaliyetlerini destekleyen güçlü bir istihbarat ağına da sahipti. Nitekim daha 1394 yılı, Temmuz ayında, yani Ankara Savaşı’ndan tam sekiz yıl önce, Venedik kaynaklarında Sultan Bayezid ile Emîr Timur arasında büyük bir çatışmanın kaçınılmaz olduğuna dair değerlendirmeler yer alıyordu. Bu tespitler, Venedik’in istihbarat ağının ne denli güçlü olduğunu ve Timur’un Avrupa’daki yankılarının ne kadar erken başladığını açıkça göstermektedir.

Bizans, Cenova, Fransa, İngiltere, İspanyol Kastilya-Leon ve Aragon Krallığı ile Macaristan, o tarihlerdeki diğer Avrupalı güçlerdi. Bunlardan İngiltere ve Fransa, Yüzyıl Savaşları’nın ikinci raundunu henüz bitirip barış anlaşması imzalamıştı. İspanyol krallıkları ise güçlü donanmaları ile denizlerde âdeta kuş uçurtmazlardı. Ekonomik manada en güçlüleri, Venedik ve Cenova’ydı. Macaristan, 1396’de Niğbolu’da yediği darbenin tesirinden henüz kurtulamamıştı. Yıldırım Bayezid Han’ın Niğbolu’da 1396 Eylül’ünde kazandığı zafer, Macarların gücünü kırdığı gibi başta Bizans olmak üzere diğer Avrupalı devletleri de gayriihtiyarî korkuya ve “Sıra bize mi geliyor?” düşüncesine sevk etmişti. Hâl böyleyken şimdi bir de Timurlular çıkmıştı.

Yazının tamamını Yedikıta Dergisi 200. sayısından (Nisan 2025) okuyabilirsiniz.

Asaf Kerem

Recent Posts

Ölüm Yürüyüşünden Zaferle Dönenler Kore’de Türk Esirleri

Kore Savaşı'ndaki Türk askerin disiplin ve dirayeti, Amerikan ordusunun oldukça dikkatini çekmiş ve araştırma konusu…

2 gün ago

Bizans’ta Katalan Komutan Roger de Flor

Roger de Flor... Kimi zaman iyi bir kumandan, kimi zaman bir hain olarak anıldı. Bir…

2 gün ago

Dağlardan Çöllere Uzanan Serinlik: Buz Ticareti ve Karcılar

Tarih kitapları, kar hakkında bilgi verirken daha çok onun olumsuz rolünden bahsederler ve bu konuya…

2 gün ago

Ortamahalle’den Ortahisar’a Trabzon Günlüğü

Şimdi bu dönüşümün ortasında, eski ve yeni Trabzon arasında bir köprü kurarak; anılarımı ve şehri,…

2 gün ago

İsmi Satır Aralarında Kalmış Bir Büyük Hattat Akşemseddinzâde Mehmed Zeynüddin

Bazı mürekkepler vardır ki çok iz bıraksalar da kendileri görünmezler. İsimleri satır aralarında gizli kalmış,…

2 gün ago

İlimle Yükselen Medeniyet Selçuklular

Tarih sahnesinde öyle devirler vardır ki yalnızca kılıçla değil, kalemle de hüküm sürülür. Selçuklu asrı,…

2 gün ago