Maarif Nazırı’yken Türk ilim ve irfan hayatı için önemli işlere imza atan Ahmed Şükrü Bey, dönemin “dişlek kalemi” Süleyman Nazif’i, bir estetik meftunu olan Cenap Şahabeddin’i, vaktiyle Beyrut Valiliği yapmış olan İsmail Hakkı Bey’i ve bu grubun ısrarlarına dayanamayan İbnülemin’i yanına çekerek söz konusu Âsâr-ı Müfîde Kütüphanesi’ni kurdu…
Sultanın hakkını teslim edip “sıhhat”i ilk sıraya koyduktan sonra diyebiliriz ki hayatta ilim ve marifetten daha kıymetli bir nesne yoktur. Ve ilim su gibi akıp gitmez; aksine alüvyon gibi birikir ve biriktikçe, hem hacmi artar hem de kıymeti. Üstelik, ona sahip olanın da kıymet ve faziletini artırır. O halde geçmişte ilimle meşgul olan, eser veren eslâfın yani geçip gidenlerin nâm ve şöhretlerini ve tabi eserlerini yaşatmak bugünün erbab-ı ilmi için bir borçtur.
Yazının devamını Yedikıta Dergisi 97. sayısından (Eylül 2016) okuyabilirsiniz.
Selçuklu sultanlarının Haremeyn’e olan bağlılıkları ve İslâm ümmetine hizmet etme arzusu, her şeyin üzerinde olmuştur.…
Çanakkale’de bir yanda düşmanla göğüs göğüse çarpışılırken, diğer yanda yakıcı sıcak, toz bulutları, sinekler ve…
Bir fotoğraf karesinin arkasında yer alan ifadeler, sadece bir fotoğrafı değil, o ânın içindeki bütün…
Tarihin en kudretli hükümdarlarından biri olan Sultan Süleyman Han’ın uzun ve zaferlerle dolu saltanatı, kudretinin…
Selçuklu döneminde sultanlarla birlikte vezirler ve önde gelen devlet adamları da mukaddes beldelere hizmet etmeyi…
Hac emîrliği, Abbasîler ve Selçuklular devrinde güvenliğin ötesinde siyasî ve dinî otoritenin de sembolü olmuştur.…