Türbeler, imarethaneler, ibadethaneler, rasathaneler, medreseler gibi birçok İslâm eseriyle süslenen Semerkant, geçmişi kadîm çağlara dayanan Orta Asya’nın önemli kültür ve ticaret merkeziydi. Bir dönem ilim ve sanatın kalbinin attığı Semerkant, aynı zamanda önemli şahsiyetlerin yetiştiği topraklardı…
İslâm medeniyeti, insanların faydasına ilim üretmek ve yerleşim mekânlarını bu maksatla mamur hâle getirmek azmi ve niyetiyle pek çok yeniliğin öncüsü olmuştur. Dünya medeniyetine pek çok sahada fayda sağlamış olan Müslümanlar, şehir hayatının ahengine dair takip ettikleri uygulamalarla, şehirleşmenin en güzel numunelerini verdiler.
İslâm devletinin temelinin Peygamber Efendimiz (s.a.v.) tarafından, Medine-i Münevvere’de atılmış olması, bu şehri, İslâm şehirciliğinin ilk temsilcisi ve ilk başşehri yapmıştır. Müslümanlar sadece birkaç asır içerisinde, Afrika’dan İspanya’ya (Endülüs), Hindistan’dan Gazne’ye, Semerkant’tan Mâverâünnehir’e dünyanın hemen her yerinde, bünyesinde yol, su kanalı, değirmen, çeşme, bîmâristan, köprü, bedesten ve burada sayamayacağımız daha pek çok mimarî harikayla donattıkları İslâm şehirleri kurmuşlardı.
Adına nispet edilen şahıstan dolayı “Semer” ve Soğdca “şehir” manasındaki “kent/kant” kelimelerinden türeyen Semerkant, Mâverâünnehir’in en mühim ilim ve ticaret merkezi olmuştur. Özellikle Karahanlılar ve Timurlular devrinde, İslâm şehirciliğinin ve sosyal ahengin âdeta göz bebeği idi.
Yazının tamamını Yedikıta Dergisi 156. sayısından (Ağustos 2021) okuyabilirsiniz.
Haziran 1908’de Baltık Denizi kıyısındaki Reval şehrinde, İngiltere’nin kral ve kraliçesi ile Rusya’nın çar ve…
Avrupa’da yaygın olan cüzzam hastalığı, haçlıların Kudüs’ü işgaliyle başka coğrafyalarda da görülmeye başlamıştı. Bu hastalığı…
Toprak, bir milletin hafızasıdır. O hafızanın en derin satırlarını ise mezar taşları yazar. Her biri…
Eskişehir’in doğusunda, Sakarya Nehri’nin sessiz pınarlarından hayat bulan verimli bozkırlarda, iki kardeş ilçe yükselir: Çifteler…
Sultanların saltanatına değer katan seçkin âlimlerden biri de, Sultan Fatih’in en büyük destekçilerinden Fenârîzâde Ali…
Ordusu, müneccimlerin vereceği haberi beklerken o, okuduğu âyet-i kerîmelerle askerlerine en büyük dayanağı sağlamıştı…