Türkiye’de, bundan 160 yıl önce başlayan yabancılara gayrimenkul satışı, Sultan İkinci Abdülhamid’in saltanatında tehlikeli bir hal almaya başlayınca derhal icap …

Türkiye’de, bundan 160 yıl önce başlayan yabancılara gayrimenkul satışı, Sultan İkinci Abdülhamid’in saltanatında tehlikeli bir hal almaya başlayınca derhal icap …
Başlık parası ve kızların zorla evlendirilmesi mevzusu, hâlâ karşılaştığımız meselelerden. Bu mevzudaki bir ferman, 1831’de Sivas’a gönderilmiş ve kadı huzurunda …
Çanakkale Boğazı’na bir köprü düşüncesi tarih boyunca var olmuştu. Bunlardan bir kısmı sadece düşüncede kaldı, çok az kısmı proje merhalesine gelebildi. Osmanlı’nın son devrinde hükümete sunulan bir proje, aslında Çanakkale Boğazı’na yapılacak bir köprü ve entegre demiryolları ile İstanbul’u İzmir’e bağlamayı hedefliyordu.
Osmanlılardan günümüze intikal eden arşiv malzemesini milyonlarca evrak, defter serileri, fotoğraflar, minyatürler ve daha pek çok orijinal materyal oluşturuyor. Peki ya günümüze gelemeyenler? Onların sayısı muhakkak eldekilerden fazla.
1931 yılı Mayıs ayında, İstanbul Defterdarlığı Maliye Arşivi evrakının bir bölümü, kuru ot ve paçavra fiyatına, okkası üç kuruş on iki paraya Bulgaristan’a satılmıştı. İşte, o kıymetli arşivin enteresan hikâyesi ve son durumu…
Altı buçuk asır, üç kıtaya hükmeden Osmanlı Devleti, yaşlanıp güçten düştüğünde, adalet götürdüğü diyarların büyük bir bölümünden geri çekilmek zorunda kaldı. Osmanlı, varlığının nişânesi olan pek çok şeyi de bu topraklarda bırakmıştı…
İlk kez ortaya konan arşiv vesikalarına göre Osmanlı, bugüne kadar aralarında resmî bir alâka bulunmadığı zannedilen İmam-ı Rabbanî Hazretleri ve onu temsil eden ailenin ve meşrebin vazifesini çok iyi kavramıştı…
Hilafet müessesesinden bahsedilen 1903 tarihli vesikada, Osmanlı’nın hilafeti Abbasîlerden devralışının Hicrî 400. yılına yaklaşıldığı ve bu durumun bir fırsat bilinerek “kemâl-i debdebe ve satvetle” kutlanması gerektiği belirtiliyor..
Artık asrımız bilgi, vesika asrıdır ve bunlara ulaşmanın kolaylaştığı bir asırdır. Bugün arşivlerimizde milyonlarca vesika, tasnife devam etmektedir. Arzu eden herkes, tasnif bitmemesine rağmen Osmanlı Devleti’nin esas kaidelerinin tespitini yapma imkanına sahiptir. Artık, kuru sözlerle tarihi karalama devri geçmiştir…