Vesikalar Arasında, Osmanlı Tarihi, Teknoloji Tarihi

Fabrika Kurana Vergiden Muafiyet!

Fabrika

Osmanlı Devleti, fabrika inşa etmek isteyen müteşebbislere vergi hususunda önemli kolaylıklar sağlıyordu. Ülkedeki iktisadî hayatın canlanması, istihdamın sağlanması ve üretimin artırılması gibi gayelerle gerçekleştirilen bu gibi teşviklerden Şam’da kurulan iplik ve bez fabrikası da istifade etmişti…

Osmanlı’da makine gücüne dayalı sanayileşme hareketleri Sultan İkinci Mahmud devrinde devlet eliyle başlatılmıştı. Daha sonra Sultan Abdülmecid, Sultan Abdülaziz ve Sultan İkinci Abdülhamid Han zamanlarında da bu ilerleme sistemli bir şekilde devam etmişti. Düzenli ve kontrollü bir biçimde yürütülen sanayi faaliyetleri sonunda üretilen tekstil ürünleri, silahlar, deri ve cam eşya gibi emtia, dış piyasalara kolaylıkla ihraç ediliyordu.

1826’da Yeniçeri Ocağı’nın ilga edilmesinin ardından yerine kurulan orduda askerlerin fes giymeleri sebebiyle ilk makineli fabrika olarak Feshane-i Âmire kurulmuştu. Bilahare İzmit Çuha Fabrikası, Veliefendi Basma Fabrikası, Hereke Kumaş Fabrikası, Bursa İpek Fabrikası, Yeni Darbhane, Zeytinburnu Demir Fabrikası ve Yıldız Çini Fabrikası’nı saymak mümkündür. Turgutlu, Kırkağaç, Biga, Tekirdağ ve Balıkesir’deki pamuk fabrikaları, İzmir’de susam fabrikası, Van aba fabrikası, Malkara, Midilli ve Çanakkale’de un fabrikası, Beyrut’ta kağıt fabrikası ve Trabzon’da kumaş, elbise fabrikası gibi müesseseler, özel teşebbüsle kurulmuş fabrikalardandır. Bu şekilde, devlet eliyle veya özel teşebbüs gayretleriyle kurulan fabrikaların pek çoğu Türkiye Cumhuriyeti’ne devrolmuştur.

Şam, Osmanlı Devleti zamanında fabrika kurmak ve üretim yapmak için gözde yatırım yerlerindendi. Başta İstanbul olmak üzere Şam, Halep, Kudüs, Selanik, İzmit, İznik ve Bursa gibi pek çok vilayette fabrika kurulmuştu. Bu sebeple devlet eliyle müteşebbislere teşvikler verilmekte, bazı imtiyazlar tanınmaktaydı. Bu imtiyazlar ya malzeme temininde gümrük muafiyeti yahut fabrika ürün satışları noktasındaydı. Şam’da ipekli dokuma, fes, silah, kılıç, demir imalatı, kumaş ve iplik fabrikaları inşa edilirken buz fabrikası açılması için de müracaat edilmişti. Sultan Abdülaziz Han devrinde yeni açılacak fabrikalarla hem devletin ihtiyacını tedarik hem de beynelmilel pazarda söz sahibi olunması hedefleniyordu. Elimizde bulunan bu vesika Şam’da yapımına başlanıp inşası tamamlanmak üzere olan iplik ve bez fabrikası için, o günlerde henüz Osmanlı’nın toprak bütünlüğünden yana bir politika takip eden İngiltere’den getirilecek çark ve sair edevattan gümrük vergisi alınmaması hakkındadır.

Günümüz Türkçesiyle:

Suriye Vilayeti ile Gümrük Müdürlüğü’ne

Şam’da Osmanlı Devleti vatandaşı olan itibarlı tüccarların kurdukları şirket tarafından önceden inşasına teşebbüs edilmiş bulunan iplik ve bez fabrikası tamamlanmak üzeredir. Fabrika için lâzım olup İngiltere’den getirtilecek demir ve ahşaptan mamul çark ve edevatın elli-altmış bin kuruşa tekabül eden gümrük vergisinin alınmamasına dair gelen resmî yazı Meclis-i Vâlâ’ya gönderilmiştir. Bu gibi fabrikaların Osmanlı ülkesinde kurulmasının ve inşasının istenildiği açıktır. Bu hususta mesai ortaya koyanların başkalarına teşvik olarak bazı hususî müsaadelere mazhar olmaları padişahımızca uygun görülmektedir. Zikredilen vergi dahi, cüzî bir şeydir. Bundan dolayı bahsedilen eşyanın gelişinde tatbik olunmak üzere evvelce bir adet defterinin hazırlanarak muhafaza edilmesiyle birlikte bir defaya mahsus olarak gümrük vergisinin alınmaması mazbata ile ifade olunmuştur. Vaziyet, Gümrük Müdürlüğü’ne dahi bildirilmiş olduğundan gereğinin yapılmasına himmet buyurmaları için bu vesika yazılmıştır.

4 Zilhicce 1283/9 Nisan 1867

Metnin transkripsiyonu:

Suriye Vilayeti İle Rüsûmât Emanet-i Celîlesi’ne

Şam-ı Şerîf’de teba‘a-i Devlet-i Aliyye’den ve mu‘teberân-ı ahali ve tüccardan mürekkeb teşekkül eden şirket tarafından mukaddemce inşasına teşebbüs olunarak derdest-i hitâm bulunan iplik ve bez fakrikasiçün muktezî olup İngiltere’den celb olunacak demir ve ahşabdan mamul çarh ve edevât-ı sâ’irenin elli-altmış bin kuruş derecesine bâliğ olacak resm-i gümrüğünün afvı istîzanına dair tevârüd eyleyen tahrirât-ı behiyyeleri Meclis-i Vâlâ’ya lede’l-havale bu misillü fabrikaların Memâlik-i Mahrûse-i Şahane’de ihdâs ve inşası arzu olunur mevâddan olarak şu yolda ibrâz-ı mesâî edenlerin emsalini teşvîkan bazı müsâ‘adât-ı seniyyeye mahzar olmaları muvâfık-ı şân-ı âlî olduğuna ve resm-i mezbûr dahi cüz’iyyâtdan bulunduğuna mebnî eşya-yı mebhûsenin vürûdunda tatbik olunmak üzere evvelce bir kıt‘a defterinin tanzim ettirilerek hıfzıyla bir defaya mahsus olarak resm-i gümrüğünün ahz edilmemesi bâ-mazbata ifade olunmuş ve suret-i hâl Rüsûmât Emanet-i Celîlesi’ne dahi bildirilmiş olmağın ol vechile icabının icrasına himmet buyurmaları siyâkında şukka.

Önceki MakaleSonraki Makale

1 Yorum

  1. Osmanlı bu hareketi ile pek çok alanda başarı sağlamış. Başta tebaasına faideli ve yararlı hizmetler sunmuştur. Kalkınmanın rüsuh yaptığı bu devirlerde muasır medeniyetler seviyesine çıkılmaya başlanmış; bu inkişaf batılı ecnebi güruhu korkutur hale getirmiştir. Bu sebeple Osmanlı gibi zamanın muazzam ve mükemmel devleti fabrika vb. kalkınma harekatında hep dış baskılara maruz kalmıştır. Üzücü olan asıl şudur ki dış mihrakların oyun ve hengamelerine alet olan devlet adamları bu çalışmaların önünde engel teşkil ettiler. Osmanlı padişahını yalnız bırakıp batı ecanibe şirin duruş sergilediler sırf koltukları sağlam kalsın diye…
    Ama bu engeller aşıldı Memalik-i Osmani’nin her cihetinde bu eserler tek tek küşad buldu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir